ÖZ
AK, Gökhan, Ege'deki Hayalet: Türk- Yunan Deniz Simri, Durum ve Etkiler, CTAD, Yd 10, Sayi 20 (Güz 2014), s. 255-288.
Geneide devlederin siyasal simrlan denince, mdletlerarasi hukukun kaideleri çerçevesinde akla dk gelen ülkelerin karasal simrlandir. Ancak belirli bir deniz alamna kiyida§ olan ülkeler arasinda deniz simrlanmn varligi da bir uluslararasi hukuk gerçegidir. Bu anlamda, Ege Denizi'nde komçu iki devlet olan Türkiye de Yunanistan arasinda çeçitli nedenlerden kaynaklanan uyuçmazliklara pek konu olmayan ve genellikle de dikkatlerden kaçan bir beürsizlik alam olarak Türk-Yunan Ege deniz simn meselesi, tüm Türk-Yunan uyu^mazliklanm dogrudan etkiler bir faktördür. Bu yüzden de, Yunanistan'in Ege Denizi'nde uluslararasi andaçmalarla kendisine devredilen hükümranlik haklanm daha da geniçletmeye çaliçmasi ve Anadolu'nun 3 deniz mdi diçinda kalan deniz yetki alanlan de adalara sahip olmak istemesi, hem kendi içinde birtakim tutarsizliklar taçir hem de kom§usu Türkiye de yeni uyuçmazliklara neden olur bir mahiyettedir. Maruz nedenle bu çaliçmamn amaci, söz konusu deniz yetki alanlan de uluslararasi andaçmalarla devredilmemi§ adalar üzerinde Yunanistan'a egemenlik hakki verecek herhangi bir siyasal sinir çizgisinin bulunmadigim, Ege'de Türkiye, îtalya ve Yunanistan arasinda uluslararasi andaçmalarla b elide nmi§ karasulan simrlan, geçmiçten günümüze geliçen durumlar ve bunlann Türk-Yunan sorunlanna etkderi baglaminda irdelemek ve ortaya koymaktir.
Anahtar Kelimeler: Ege Denizi, Uluslararasi Andaçmalar, Egemenlik, Deniz Simrlan, Türk-Yunan Sorunlan
ABSTRACT
AK, Gökhan, Ghost in the Aegean: Turldsh-Greek Maritime Boundary, Situation and Impacts, CTAD, Year 10, Issue 20, (Fall 2014), p. 255-288.
When the states' political boundaries are considered, territorial borders of the states are that of which appears in minds in the context of international law rules. However the presence of the maritime boundaries between riparian states of a specific sea area is a reality of international law as well. In this line, the maritime boundary issue in the Aegean Sea, which hardly appears to be a subject of the disputes arose by the different reasons of the issues between two neighbour states Turkey and Greece, and seems as an uncertainty area that is discretion of the minds, is a factor directly affecting Turkish-Greek disputes. Therefore, the issue that Greece seeks to expand her sovereign rights that are transferred by the international treaties in the Aegean Sea and wishes to gain the sovereign rights of all maritime jurisdiction areas and islands outside 3 nautical miles of Anatolian peninsula has the ability to cause new disputes regarding her neighbour Turkey as well as contain some inner inconsistencies. In this respect, the aim of this paper is to analyze and reveal non-existence of any political boundary line that could give sovereign rights to Greece for maritime jurisdiction areas and islands that are not ceded by the international treaties, regarding territorial waters boundaries designated between Turkey, Italy and Greece by the international treaties in the Aegean, developing situations from past to present times and their impacts on Turkish-Greek issues.
Keywords: Aegean Sea, International Treaties, Sovereignty, Maritime Boundaries, Turkish-Greek Issues.
Giri§
Ege Denizi, 1829'dan bu yana kar§dikli yakalannda iki bagimsiz devlet olarak konuçlu ve türlü anla§mazliklar içinde yogrulmu§ iki ezeli kom§uyu kucaklami§tir. Bunlar Yunanistan ile Türkiye'dir. Deniz'in batisindaki, yani Yunanistan, 19. yiizyil boyunca ve 20. yiizyil ba§inda do^sundakinin, yani Tiirkiye'nin aleyhine dort kez geni§lemi§tir. 1923'ten bu yana ise, iki devletin birbirlerine kar§i bir toprak kaybi söz konusu degildir ve simrlar sikica korunmu§tur. Üstelik iki devlet, birinin ötekine kar§i verdigi Kurtulu§ Sava§i sonrasinda, bazi ortak tehditlere kar§i zaman zaman bir araya gelmi§, aralanndaki buzlann eridigi dönemleri de ya§ami§lardir.
Ege'deki iki yüzyillik siyasî emelini, ingiltere, Fransa, ABD gibi güçlü Batili devletlerin hamiligi sayesinde sürekli lehinde gerçekle§tiren Yunanistan'in, uluslararasi antlaçmalan daima kendi lehine yorumlamasi ve Türkiye'yi Ege'de Anadolu kiyilannm 3 deniz millik1 bölümü içerisine hapsetmeye çabymasi, Ege cografyasmda yeni egemenlik ihtilaflanmn dogmasina yol açmi§tir. Yunanistan'm yayilmaci hirsmm dogurdugu sorunlar, iki ülke arasmda son olarak 1996'da patlak veren Kardak Krizi ile zirveye ula§mi§ ve bu son ihtilaf, siyasî simrlan belirlenmemiç Ege gibi dar ve siki§ik bir denizdeki temel sorunun "egemenlik" ve "payla§im" sorunu oldugunu açikça ortaya koymuçtur.
Simrlar ulus-devletlerin sava§lar veya anlaçmalarla siyasî, iktisadî, sosyal, kültürel ve hukukî olarak egemenlik alanlanm belirleme iddiasinda olan çizgilerdir. Smirlar, nüfus gruplanm milliyet ve toprak temelinde bölerek, devletin egemenlik alamna i§aret etmenin ötesinde, bu nüfus cografyalanm birbiriyle iliçkiye geçiren, sininn iki tarafmdaki devletlerin vatan olarak kurulmasim saglayan simge ve anlamlar havu2unu da banndirmaktadir. Bu anlamda, simrlara degmildiginde, devletler, iküdarlar, egemenlik ve aidiyet biçimleri gibi kavramlar Ü2erine de deginmek gerekir.
Genei bir algi olarak devleder-arasi simrlar, esasta cografi olmakla beraber, ilk akla geldigi gibi genelde karasal (teritoryal) anlam ta§iyan olgulardir. Buna kar§in, günümü2de dünyanm varlikli ve yoksul cografyalan arasmdaki iliçki ve i§leyi§in daha da acimasi2 haie gelmesi nedeniyle, kaçak mülteciler tarafmdan "kara smirlarmm ihlal edilmesi" §eklindeki popülariteye, arük deni2 simrlannm da ihlali gibi güncel, ancak daha da önemlisi insani boyutu her geçen gün artan koyu renkli bir konu katilmiftir.
Aslrnda Ege'de ya§anan bu iç aciüci kaçak gôçmen dramlan, gerek ya§andigi deni2 bölgelerinde hüküm süren, gerekse Türkiye ile Yunanistan arasmdaki sorunlan temelden etkileyen Türk-Yunan deni2 simn konusunun dogrudan muhatabidir. Ancak denÍ2 simrlan, devlederin kara srnidan gibi somut ve görülebilir hadar olmadigi için, genelde hayal edilebilirlikleri güçtür. Somut olmamalannm yanrnda, haritalar di§mda denÍ2 sathmda bir hat olarak da gösterilememeleri, deni2 simrlannm genelde devlederarasi karasulan simrlandinlmalanyla paralel gitmesini dikte etmi§ür.
Bu çabymanm ana amaci da, dogu Ege'deki Yunan adalan ile Anadolu yanmadasi arasmda kalan denÍ2 yetki alanlannda Yunanistan'a egemenlik hakki verecek, Ü2erinde anla§ma saglanarak belirlenmi§ herhangi bir siyasal smir çizgisinin bulunmadigi hususunu, Ege'de geçmi§ dönemlerde uluslararasi antla§malaria belirlenmi§ karasulan (deni2) smirlan ile bu meyanda gelten dummlar çerçevesinde anaÜ2 etmek olarak geligince, bu konu, çalifmanm ba§ligmi da "Ege'deki Hayalet: Türk-Yunan Deni2 Simn" olarak §ekillendirmi§dr.
Ege'nin Isporadlari, Cografî Gruplandirilma ve Egemenlik Devirleri Tarihçesi
Adalar Denizi'nden Ege Denizi'ne Isporadlar2
Ege Denizi'ndeki adalar ve bu denizin kiyilan "Ege Bölgesi" olarak adlandinlir.3 Bölgeye adini veren ve fiziksel özelliklerini mhuna da yansitan Ege Deni- zi,4 her zaman kiyida§ devlederin çikar çati§malan ile kar§i kar§iya kalmi§tir.5 Ege Denizi, neredeyse iki yüzyüdir, Türk-Yunan iliçkilerinin çiçek açmasim engelleyen bir sorunlar cografyasi olagelrruytir. Bunda birçok siyasî etkenin ba§rol oynadigi sôylenebilir. Bunlann en ba§ta geleni, Ege Denizi'nin, 1830'dan günümüze Yunanistan'in "Megali idea" (Büyük Ülkü)6 davasinm merkezini oluçturmasidir. Bôylece, Megali idea temelli irredentist (yayilmaci) Yunan siyasasinin Helen emperyalizmiyle birle§mesi, normalde bir "ban§ denizi" olmasi gereken bu kadim denizin, çe§idi politik ve askeri sorunlar doguran bir cografyaya dônüçmesine neden olmu§tur.
Bununla birlikte Ege bölgesi, tarihin her döneminde çevresindeki söz konusu cografî alanlann türlü etkile§imlerinde de büyük roi oynamiçtir. Bu havzanm merkezinde yer alan Ege Denizi'nin verimli cografyasi, iç kesimlerde oturan kavimlerin daima ilgisini çekmiç, bu havzanm ve bünyesindeki denizin tarih içinde bitmeyen güç ve egemenlik mücadelelerine sahne olmasma neden olmu§tur.7
Ege Denizi'ni, cografî oldugu kadar, siyasî olarak da çekici küan özelliklerin ba§mda, deniz sathma serpilmiç gibi duran binlerce ada, adacik ve kayaligin, diger deyi§le cografî formasyonun oluçturdugu daginik (sporadik)8 görüntüdür. Balkan ve Anadolu yanmadalan arasmda, yakla§ik 214.000 km2.1ik bir alana sahip oían Ege Denizi'nde, bir kismi haritalara konu olmayacak denli küçük kayaliklardan ibaret, bir kismi ise oldukça büyük yüzôlçümlerine sahip 10.000'e yakm ada, adacik ve kayaligm olu§turdugu ilgi çekici cografî formasyon küdesi, yakla§ik 24.000 km2.1ik bir alana karçilik gelmekte olup, bunlann üzerinde günümüzde iskâna açik olanlannda, toplamda yakla§ik bir milyon insan ya§amak- tadir. Ege adalanndan yakla§ik 800 ile 1000 kadannin ismi bellidir;9 ancak, küçük adacik ve kayaliklann büyük bir çogunlugu kiyi devlederince, dogal olarak i simlendirilmemi§ tir.
Bu yüzden de, tarihte Adalar Denizi10 olarak da adlandinlmi§ oían Ege Denizi'nin, Karadeniz'den gelen ve Bogazlar'dan geçerek Batí Akdeniz'e ula§an ticaret yollannm dügüm noktalanm banndirmasi ve özellikle de ulusal güvenlik açisindan ta§idigi önem, geçmiçte ve günümüzde Ege'de söz sahibi olmak isteyen kiyida§ veya üçüncü taraf devlederin egemenlik çaü§malanna girmesine yol açmiçtir.
Ege'de Ada Gruplan ve "Ters Taraftaki Adalar" Olgusu
Ege adalan üzerindeki ülkesel egemenlik devirlerinin tarihsel sürecini ortaya koymada, belli bir cografik yayili§a ve düzene sahip olduklan11 ve hemen hemen hepsinin Türk ve Yunan anakaralanmn önünde bulunan deniz bölgelerinde toplanmi§ "ada gruplan" §eklinde konu§landiklan dikkat çekmektedir.12 Bu meyanda Ege Adalan'm, gerek jeopolitik mülahazalar, gerekse tarihi-siyasi geliçmelerden kaynakli gerekçelerle 5 ana gruba ayirmak mümkündür.13 Buna göre;
1. Kuzey Sporat Adalan (Kuzey Sporadar): Ege'nin baüsinda, Ona Yunanistan kiyilan önlerinde bulunan adalara verilen addir.
2. Kiklat/Kiklad Adalan: Ege'nin baüsinda, Mora yanmadasimn dogusundaki ada gmbuna verilen tammlamadir.
3. Boga20nü Adalan ve Trakya Adasi: Ege'nin ku2ey-dogusunda, Çanakkale Boga2i ônlerinde ve Trakya açiklannda yer alan; Semadirek (Samottaki), Gôkçeada (Imbros), Bo2caada (Tenedos), Limni (Limnos), Bo2baba (Agia Evstraüos) ve Ta§02 (Thasos) adalanna verilen toplu adlandirmadir.
4. Saruhan Adalan (Dogu Sporadar): Ege'nin dogusunda, Baü Anadolu sahilleri ônlerinde dÍ2Üi; Midilli (Lesvos), Saki2 (Khios), îpsara (Psara), Sisam (Samos), Ahikerya (îkaria) ve Hur§it (Fournoi) gibi adalar etrafinda kümelenmi§ ada grubudur.
5. Mente§e Adalan (Güney Sporadar veya Oniki Ada): Ege'nin güneydogusunda, Baü Anadolu sahillerinin ônlerinde, ku2eyden güneye Anadolu kiyilanm adeta yalayarak di2Ümi§; öncelikle Batno2 (Patmos), Lipso (Lipsi), îleryo2 (Leros), Keleme2 (Kalimnos), Îstankôy (Kos), încirli (Nisiros), Sômbeki (Syme), îlyaki (Telos), Herke (Chalki), Rodos (Rhodes), Ka§ot (Kasos), Kerpe (Karpathos), îstanbulya (Astipalaia) ve Meis (Megisd)14 adalardan müte§ekkil ada grubudur.15
Bu gruplandirma çerçevesinde, Türk anakarasi ônündeki Boga2Ônü, Saruhan ve Mente§e ada gruplan, diger bütün Ege adalan gibi jeolojinin IV. 2amamnin ba§lannda bu hav2ada meydana gelen çôkmeler neücesinde olu§mu§tur. Baü Anadolu yanmadasinm, eski çaglarda deprem ve tektonik harekeder gibi jeolojik harekederin neden oldugu §iddetli çôkmelerle sular altinda kalarak, Anadolu anakarasinm U2anüsinm yüksek bôlümlerinin bugünkü adalan meydana getirdigi görülmektedir.16 Bu yÜ2den, Ege bölgesi önlerindeki ku2eyden güneye dÍ2Íli/serpili ada gruplan, jeolojik bakimdan Anadolu yanmadasinm dogal birer U2antisi ve su üstündeki devamlandir.17 Dolayisiyla, bu adalann, Anadolu'nun Ege DenÍ2Í'nin altinda devam eden denÍ2 dibi, diger deyi§le kita sahanligL (plateau continental) Ü2erinde yer aldiklanni söylemek mümkündür.18
Ege DenÍ2Í'nde Türkiye ile Yunanistan arasmda mevcut sorunlann çogu, Ege'nin denÍ2 ve hava sahalannm nasil kullamlacagi konusundadir. Zira Ege'de, dünyada çok a2 cografyada görülebilecek iki Ö2el nitelikli siyasî gerçeklik mevcuttur. Bunlardan ilki, Ege DenÍ2Í'ni çevreleyen Türk ve Yunan anakara kiyi u2unluklannm a§agi yukan birbirine e§it olmasma kar§in, Ege'de adalann büyük bir çogunlugunun egemenligi Yunanistan'a aittir. ikincisi, Ege'de Yunanistan'in egemenligindeki adalann çogunlugu "ters tarafta", diger deyi§le Ege'nin dogusunda yer almakta, Anadolu'yu ve Türk anakarasim ku2eyden güneye bir duvar gibi kapatacak §ekilde siralanmiçtir.19 Bundan dolayi, Ege'nin dogusundaki Boga2Önü, Saruhan ve Mente§e ada gruplannm egemenlik devirlerinde temel sorunun, cografi ve jeolojik olarak dogru yerde bulunan adalann, egemenliginin ters tarafta bulunan bir ülkeye devredilmesinden dogdugunu söylemek mümkündür. Diger deyi§le, Ege DenÍ2Í, cografyanm dogru, aidiyetin ise ters §ekillendigi bir deni2 alamdir.
Türk anakarasi yakinmdaki adalann egemenliginin ters tarafta olmasi, önemli siyasi, ekonomik ve askeñ sorunlara yol açarak, Türkiye için Ege'de kiyilanndan açik denÍ2lere20 kismüsi2 çikabilmenin, kisaca Ege'de serbest denÍ2 ve hava trafiginin ne kadar önem ar2 etdgini ortaya koymaktadir. Ancak, Ege DenÍ2Í'nde 1830'dan sonra gerçekle§en egemenlik devirleri, daima Türkiye'nin aleyhine geli§mi§dr.
Ege Adalan'mn Egemenlik Devri Tarihçesi
Daha andk Yunan kültürü Ege hav2asinda etkin olmadan önce, Anadolu kavimlerinin yerleçim yeri oían Ege Adalan, andk Yunan medeniyednin gebyimi ile birlikte, diger adalar gibi bu medeniyete mensup kavimlerin egemenligine girmi§tir. Adalann, M.S. 50'li yillan takiben Roma'mn egemenligine girdigi, M.S. 645'te Araplar'in, sonrasinda ise 700 yilinda Bizans'in egemenligine geçtigi gôrülmektedir.21
Tarihte, Atina, Roma, Bizans, Venedik, Ceneviz ve Saint Jean Çôvalyeleri'nin transit ticarederine de üs görevi ifa eden22 Ege Adalan egemenlik tarihinde, istanbul'un 1453'te Osmanlilar tarafmdan fethi bir dönüm noktasi olmu§tur. Keza, istanbul'un savunmasinm Çanakkale Bogazi'ndan baçladigi gerçegi, istanbul'un almiymm hemen ardmdan görülmü§ ve pay-i tahtrn emniyetini saglamak maksadiyla Ege Adalan, olabilecek saldinlara kar§i 1456'dan idbaren fethedilmeye ba§lanmi§ür.
1456'da balayan Ege Denizi'ne hâkim olma mücadelesi, Ege'nin en güneyindeki Girit adasimn 1669 yilinda Osmanli ülkesine dâhil edilmesiyle 210 yilda sona erdirilrruytir. Bu tarihten sonra Ege Denizi tam anlamiyla bir Osmanli îç Denizi haline getirilerek, daha önce Cenevizliler, Venedikliler ve §ôvalyelerin elinde bulunan Ege adalannm tamami, Osmanli egemenligi altma sokulmuçtur.23
Ege'nin baüsmda, Yunan anakarasi ônlerinde yer alan Kuzey Sporat ve Kiklat adalan üzerindeki Yunan egemenligi, îngiltere, Rusya ve Fransa gibi dônemin büyük devlederinin Yunanistan lehindeki yogun çabalan nedcesinde, Osmanlilar tarafmdan 24 Nisan 1830'da tanmmak zorunda kalmiçtir. Buna kar§üik, Ege Denizi'nin dogusunda Anadolu yanmadasi önünde kuzeyden güneye dizili Bogazönü, Saruhan ve Mente§e ada gruplan24 Osmanli egemenliginde birakilmiçtir.25
Ege Denizi'nde, tarihin her döneminde var oían jeopolidk bir denge dogrultusunda, Anadolu kiyismm önündeki adalar Anadolu'ya, Balkan Yanmadasi'na yakin adalar ise Balkan'lara bagli olmu§tur. Bu durumun, cografyanm dikte et- mesi yaninda, askeri, güvenlik, iktisadî, siyasî, yönetsel, sosyal ve kültürel mülähazalann bir zorunlulugu oldugunu da söylemek mümkündür. Ege Denizi'nin tarihten gelen siyasî ve cografi somuduklara dayanan jeopolitik dengesi, 1830 sonrasmda Anadolu aleyhine fiilen ilk olarak 1912-1914 yillan arasmda bozulmu§tur. Nitekim 20. yüzyüin ba§lannda Avrupa emperyalizmine ayak uydurma pe§inde oían italya, ekonomik yayilma sahasi olarak Osmanli Afrika'smi hedef aldigmdan, Trablusgarp-Bingazi'deki ekonomik çikarlanni korumak bahanesiyle 29 Eylül 1911'de Osmanli Devleti'ne harp ilan etmi§tir. Burada ummadigi bir direni§le kar§da§mca, Osmanli Devleti'ni ban§a zorlamak maksadiyla, sava§i Ege Denizi'ne ta§imi§; Mente§e Adalan bölgesindeki on alti büyük ada26 ile bölgedeki diger küçük ada ve adaciklan, güçlü donanmasindan da faydalanarak 28 Nisan-20 Mayis 1912 tarihleri arasmda i§gal etmi§tir.27
Sava§ sonrasmda italya, Trablusgarp ve Bingazi'nin kendisine verilmesi kar§üigmda, i§gal ettigi tüm Mente§e Adalan'm 18 Ekim 1912'de imzalanan U§i Ban§ Antla^masi28 2. maddesi hükmünce terk etmeyi kabul etmi§tir.29 Buna ragmen italya, antla$manin imzasmdan az önce 8 Ekim 1912'de padak veren I. Balkan Harbi'nden ve anda§manm yürürlüge konulamamasindan da yararlanarak, bahse konu adalan Balkan Harbi süresince elinde tutmayi sürdürmü§tür.30 Osmanli Devled de, italyan i§gali alündaki Mente§e Adalan'nm I. Balkan Harbi'nden isdfadeyle Yunanistan tarafindan i§gal edilecegi kaygisiyla, bu dumma göz yummu§tur.
Yunanistan da, I. Balkan Harbi karga§asmdan ve o dönemki güçlü donanmasmdan faydalanarak, 20 Ekim-20 Aralik 1912 tarihleri arasmda Ege'de Bozcaada, Limni, Ta§oz, Gôkçeada, Bozbaba, Semadirek, ipsara, Ahikerya, Sakiz ve Midilli adalanm i§gal etmi§tir.31 Böylece, 1913 yilina gelindiginde, Osmanli egemenliginde bulunan dogu Ege adalanndan bir kisminm italya, bir kismimn da Yunanistan'm i§galine ugradigi görülmektedir.
Adalann italya ve Yunanistan tarafindan i§gali sonrasmdaki siyasî meseleler, I. Dünya Sava§i ertesinde imzalanan Lozan Ban§ Antlaçmasi'na kadar, hayli yogun bir diplomasi gündeminin konusu olmu§lardir. Zira dönemin gerek kiyi- da§, gerekse üçüncü taraf devlederi, kendi ulusal çikarlan yônünde çok farkli siyasalar uygulayarak, bu adalara sahip olmak veya adalar üzerinde kontrol saglamak istemiçlerdir. Bu çerçevede, I. Balkan Harbi'ni takiben toplanan I. ve IL Londra Konferanslan sonucunda, 30 Mayis 1913'de Osmanli Devleti ile Balkan devlederi arasinda Londra Andaçmasi imzalanmi§ür. Bu antlaçmanm 5. maddesi hükmünce, Ege adalan hakkinda karar verme yetkisi, zamanin alti büyük devleü oían îngiltere, Rusya, Fransa, Almanya, Avusturya-Macaristan ve italya'nm ortakla§a karanna birakilmiçür.
Yine aym paralelde, Osmanli Devled ile Yunanistan arasinda da 14 Kasim 1913'te imzalanan Atina Antlaçmasi da, taraflann Ege adalanna iliçkin hükmü de dâhil, 30 Mayis 1913 tarihli Londra Antla§masi hükümlerini kabul etrigini bildirmi§tir.32 Nihayet 13-14 $ubat 1914 tarihlerinde dönemin bahse konu Alü Büyük Devlet'i, Ege adalan hakkinda aldiklan ve "Alü Büyük Devlet Karan" olarak bilinen belgeyi ortak bir nota ile, once Yunanistan'a, sonra Osmanli Devleri'ne bildirmiçlerdir. Yunanistan'm hemen olumlu cevap verdigi bu notada, Gôkçeada, Bozcaada ve Meis Osmanli Devleri'ne; o dönem Yunan i§galindeki diger Ege adalan ise, silahlandinlmamak (demilitarized) ve askeri amaçlarla kullamlmamak §arüyla Yunanistan'a birakilmiçür.33 Osmanli Devleti, hayati ônemde saydigi Ege Adalan'na iliçkin bu notayi, Yunan i§galindeki adalann Anadolu'nun bir parçasi sayddigi ve bunlann aidiyerinin kendi ülkesel güvenligini yakmdan ilgilendirdigi gerekçesiyle hemen reddetmi§tir. Ancak bu pek bir i§e yaramayacakür, zira Balkan Harpleri sonrasi Osmanli Devleti hizla Almanya saflanna dogru kaymakta ve her an patlayabilecek bir cihan harbinin adalann kurtulu§unu saglayabilecegini düçünmektedir.
Ancak I. Dünya Sava§i'mn baçlamasi sirasmda, henüz kesin olarak hukuksal bir sonuca baglanamamiç durumdaki dogu Ege adalanna ili§kin Alü Büyük Devlet Karan düzenlemesi, daha sonra 24 Ternmuz 1923 tarihli Lozan Ban§ Antla§masi ile genel bir biçimde ve hukuksal etki dogurmak üzere tekrarlanmi§ür. Aym tarihli Lozan Bogazlar Sôzleçmesi de, Bogazönü Adalan için bu durumu aynca ôzel olarak teyit etmiçtir.34
Buna göre, Lozan Ban§ Antlaçmasi'mn 12. maddesi ile bir taraftan Türkiye'nin egemenligini Yunanistan'a devretrigi adalar ismen saydarak belirlenirken,35 diger taraftan da egemenliginde kalan adalar üzerindeki haklan da teyit edilmiçtir.36 Aynca, Lozan Ban§ Antla§masi'nm 15. maddesi ile ismen sayilan Mente§e Adalan ve bunlara "bagli" adaciklar ile Meis Adasi italya'ya devredilmi§tir.37 Böylece, 1912'den beri italya ve Yunanistan'in i§gali altinda bulunan ve anda§mada isimleri açikça zikredilen Ege Adalan üzerindeki Osmanli egemenligi, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Ban§ Antla§masi ile son bulmu§tur.38
Böylece, Anadolu kiyilan önlerindeki adalann egemenlikleri, Lozan Antla§masi ile Yunanistan ve italya arasmda payla§tmlmi§; genç Türkiye Cumhuriyeti, egemenliginden çikmi§ bu dogu Ege adalan ile Anadolu yanmadasi arasindaki dar deniz alanma mahkûm edilmiçtir. Bu durum, Ege adalan üzerindeki tañhsel jeopolidk dengenin, 1830 sonrasmda Anadolu aleyhine fiilen bozulu§unun ikinci tezahürüdür. Bu olumsuz ve haksiz tezahür, dogu Ege adalannin egemenlik devirlerinde ciddi bir degifim olmaksizin II. Dünya Sava§i'na kadar devam etmi§tir. II. Dünya Sava§i sonrasi ya§anan gehymeler ise, Ege'de jeopolidk dengenin Anadolu aleyhine fiilen bozulu§unun üçüncü tezahürüdür.
Nitekim II. Dünya Sava§i'nda yenilen italya'nm topraklannm ne §ekilde eie almacagma ili§kin sava§ sonrasi toplanan Paris italyan Ban§ Konferansi'nda, Ege'nin güney-dogusundaki Mente§e Adalan'nm italya tarafindan Yunanistan'a devrinin düzenlenmesini "italya Siyasi ve Bölgesel Komisyonu" (Commission Politique et Territoriale Pour L'Italie) yapmiçtir. Gerek bu komisyonda, gerekse 11 Eylül 1945'te baçlayip 12 Temmuz 1946'da sona eren Londra ve Paris toplantilan sirasmda, yalmzca Oniki Ada konusunda degil, hemen hemen bütün toprak taleplerinde Yunanistan'i desteklermy oían ingiltere'nin ve hatta bu yolda ondan a§agi kalmayan ABD'nin de39 çabalan ile italya'mn elindeki Ege adalannin Yunanistan'a devri saglanmi§tir.
Buna göre Ítalya, Mente§e Adalan bölgesinde daha önce Lozan'm 15. maddesi ile kendisine devredilen adalann egemenhklerini, 10 $ubat 1947 tarihli Paris (italyan) Ban§ Anda§masi'nm 14. maddesi hükmünce,40 bu kez Meis dâhil, 13 ada ve bunlann tümünün biti§ik adaciklanm, silahsizlandinlmi§ olmalan §artiyla Yunanistan'a devretmi§dr.41
Ege'deki Deniz Simrlarinin Uluslararasi Anda§malarla Tayin Edilen Hukukî Statüsü
Ege Denizi, sakin ve ban§ik göründügü kadar, hiçbir tarafi rahat birakmayacak ôlçüde de hirçin ve çetrefilli bir denizdir. Buna yol açan nedenlerin ba§inda, Ege adalannin buraya degin aktanlan uzun soluklu egemenlik devirleri tarihçesinin, bir yandan uluslararasi hukuk açisindan karmaçiklik ve muglâklik yaratacak nitelikte yoruma açik hükümler banndirmasinm, diger yandan Ege'de Yunanistan'in yayilmaci siyasasi dogrultusunda giriçdgi ve iyi komyuluk ile hakkaniyet ilkelerine sigmayan tek tarafli devlet uygulamalannin geldigini sôylemek mümkündür.
Bu temel nedenlere ilaveten, Türkiye'nin, Lozan Ban§ Antlaçmasi 15. madde çerçevesinde 1923 sonrasi güney Ege'de Mente§e Adalan bölgesinde Ítalya ile de denizden komyu oldugu gôz ardí edilmemelidir. Türkiye ile ítalya arasinda fiilen ve zaman zaman sicak gebymelerle 1947 yilma kadar sürecek bu komçuluk, Ege'de deniz simrlanmn belirlenmesi konusunda, gerek günümüze kadar etki edecek, gerekse Türkiye ile Yunanistan'i yakmdan ilgilendirecek bir takim hukukî geli§melerin de nedeni olmuçtur.42
Lozan Antla§masi Sonrasinda Ege'de Deniz Sininna lli§kin ítalyan Giri§imleri
Lozan Antla§masi'nda, Türk karasulan hakkinda herhangi bir kapsamli genel hüküm bulunmamaktadir. Yalniz bazi adalann kirne ait oldugu tespit edilirken (Md. 6 ve 12),43 Anadolu kiyilanna 3 deniz milinden az mesafede bulunan adalann Türkiye'ye ait olacagi belirtilmektedir.44 Bu çerçevede, Anadolu kiyilanndan itibaren 3 deniz mili içindeki adalann, Lozan antlaçmasi sonrasi uzunca bir süre Yunanistan ile herhangi bir egemenlik ihtilafina konu olmadigi görülmektedir. Ancak, Türk anakarasim Ege'nin güney-baüsmdan bir perde gibi kapatan Mente§e Adalan'ndaki 13 ada ve bunlara bagli adaciklar ve haricen Meis adasinm egemenliginin Lozan Antlaçmasi md. 15 ile ismen sayüarak italya'ya devredilmesi, bu ülke ile söz konusu bölgedeki adalar üzerinden yeni geliçmelerin ya§anmasina sebep olmu§tur.
Lozan Antla§masi ile Ege'nin güneyinde Türkiye ile denizden kom§u haline gelen îtalya için, bu dönemde Dogu Akdeniz havzasinda emperyalist siyasetini dayatmak ve burada serbestçe hareket etmesine mani olacak ciddi bir engel kalmami§tir. Bu dönemde, Yakin Dogu'da geni§ bir yayilma gayesi güden emperyalist Ítalyan siyasasi, Orta Akdeniz'de kendini bu §ekilde garandye alirken, Dogu Akdeniz'de bir yandan kuwedi bir Yunan devled kurulmasim arzulamazken,45 öte yandan i§letilmemi§ verimli kaynaklanyla sömürülmeye müsait gördügü Türkiye'yi de bu anlamda kontrol ve baski altinda tutmayi hedeflemi§tir.
italya'nm, 1925 sonrasi ülkesindeki fa§ist doktrini alünda kuwedenen yayilmaci polidkalar izlemesi nedeniyle, îtalya ile Türkiye arasinda, Bodrum Körfe- zi'ndeki Kara Ada ve Meis Adasi'yla Anadolu sahilleri arasindaki adaciklar üzerinde egemenlik haklanna ili§kin uyu§mazliklar ortaya çikmi§; özellikle de Akdeniz'de Meis adasimn civanndaki küçük cografi formasyonlann aidiyeti konusu, iki ülke arasinda 1927 yilinda temel uyu§mazlik konusu olmu§tur. Zira Meis adasi, Lozan md. 15 ile italyan egemenligine biraküirken, Meis'e tabi adaciklar andan madde hükmünün kapsami di§inda birakilmi§tir. Dolayisiyla, bunlardan Anadolu kiyisina 3 deniz milinden az mesafede olanlann, antla§mamn ilgili hükümlerine göre Türkiye'ye ait olmasi hukuken uygundur.
Bu meyanda, italyan hükümeti, 1927 yilinda Lozan'in 15. maddesinin hükmünü geni§ bir §ekilde yorumlayarak ve 12. maddedeki "hilâfina sarahat" ibaresine dayanarak, Meis'e ilaveten, Anadolu sahillerinden 3 deniz milinden az mesafede bulunan 22 adacigm da kendisine ait oldugunu iddia etrruytir. Türkiye hükümeri bu iddiayi kabul etmediginden, Lozan'm 12 ve 15. maddelerinin gözden geçirilmesi, Meis adasi ile Türk sahilleri arasmda yer alan adaciklann aidiyeti ve Türkiye sahilleri ile Meis adasi arasindaki karasulannm sinin gibi konular, iki ülke arasmda bir anlaçmazlik olarak ortaya çikmi§tir.
iki taraf, bu anlaçmazligm Lahey Adalet Divam'nin hakemligine havale edilmesi konusunda mutabik kalarak, 30 Mayis 1929 tarihinde bir tahkimname imzalami§lardir. Ancak, bu arada iki taraf hükümederinin sürdügü görü§meler sonuç vermiß ve Meis adasi bölgesinde yer alan bazi adaciklar ile Bodrum körfezi kar§ismdaki Kara Ada'nrn aidiyeti konusunda Türkiye ile italya arasmda 4 Ocak 1932 Sözle^mesi46 imzalanmi^tir.47 Böylece, Lahey Adalet Divam'nm müdahalesine gerek kalmadan, Meis adasi ile Anadolu kiyilan arasmdaki karasulan sminnin nerelerden geçecegi bu Sözle§me ile tespit edilmi§rir. TBMM, Sözle§me'yi, 2106 sayili Kanun'la 14 Ocak 1933'de onaylami§ür. 25 Nisan 1933'de iki devlet arasmda tead edilen onay belgeleri sonrasi 10 Mayis 1933'de yürürlüge giren bu Sôzleçme48 ile Meis bölgesindeki bazi adacik ve kayallklar Türkiye'ye birakilrruytir. Buna karçilik, Meis kenri kilisesi kubbesi merkez almarak çizilen ve yançapi bu merke2 ile San Stephane burnu oían bir dairenin içinde kalan birçok ada, adacik ve kayalik ise italya'nm egemenligine geçmiçdr.49
Bunun hemen akabinde, Türkiye'nin teklifiyle, bu sefer ku2eye dogru geriye kalan Türk-italyan deni2i simn, yani Ege DenÍ2Í'nde Mente§e Adalan bölgesinde, Sisam güneyindeki E§ek Adasi (Gaidaros) ile Bodrum yanmadasi önündeki Çatal Ada'nin (Volo) 10 mil güneyindeki Rodos'un Türk kiydanna en yakin burnundaki Kumburnu feneri arasindaki deni2 alanmdaki Anadolu kiyilan ile italya egemenligindeki adalar arasmdaki deni2 sminrnn belirlenmesi i§ine giri§ilmi§tir. Kisa bir süre sonra da, Mente§e Adalan bölgesinde iki ülke arasinda anla§ma2lik konusu olmayan bu yeni Türk-italyan deni2 simn, iki taraf teknisyenlerinden olu§an karma bir komisyon tarafindan tespit edilmi§rir. iki tarafin temsilcilerinin olu§turdugu bu komisyon, ortak mutabakat ile Mente§e Adalan bölgesinde Türk-italyan karasulan sirnnrn, denÍ2de belirlenen 35 noktamn i§aretlendigi 236, 872 ve 1546 sayili ÍngilÍ2 Hidrografi Dairesi haritalanna (Bridsh Admiralty Charts) çi2erek, 28 Aralik 1932 tarihli Teknisyenler Zapü'm ha2irlami§tir.
28 Aralik 1932 tarihli bu belge, Mente§e Adalan bölgesinde Türk-italyan deni2 sminrnn belirlenmesi için iki ülke arasinda ileride yapilmasi sÖ2 konusu olabilecek bir antla§mamn ha2irlik çabymasi niteliginde bir teknisyenler toplantisi 2apüdir. Zaten 28 Aralik 1932 2apü, 4 Ocak 1932 Sö2le§mesi'nin geçtigi ulusal ve uluslararasi hukuk i§lemlerinden geçmedigi, 4 Ocak Sö2le§mesi'nin bir eki olmadigi ve Türkiye'nin 28 Aralik metnine iliçkin herhangi bir devlet uygulamasi da50 bulunmadigi için,51 hiçbir 2aman resmi bir anla§ma hükmü ka2anmami§tir.
28 Aralik 1932 tarihli metnin bir uluslararasi antlaçma olmadigim, ileriki 2amanlarda Yunanistan ve üçüncü devletler de, bu 2apta yönelik olarak Türkiye devleri ne2dinde yapüklan çe§itli giriyimlerle 2imnen kabul etriklerini göstermi§lerdir.52 Dolayisiyla daha önce açiklanan hukuki nedenler di§inda, Türkiye nezdindeki bahse konu Yunan giriyimleri, Ege'de herhangi bir deniz simn olmadiginin bu devlet tarafindan da itirafi niteligindedir. Eger 28 Aralik 1932 teknisyenler zapti geçerli bir antlaçma olsaydi, Yunanistan'm 1950'lerden itibaren Türkiye'den bu zaptin nota degiçimi yoluyla geçerli haie getirilip yürürlüge sokulmasmi da talep etmeyecegi açikârdir.53
Bununla birlikte, Meis adasi çevresindeki adacik ve kayaliklann egemenlik devirlerinin de sorunlu ve tartigmall oldugunu söylemek mümkündür. $öyle ki; Meis, Lozan Ban§ Andaçmasi'nm 15. maddesi hükmü geregince, Meis'e tabi adaciklar hariç, sadece Meis'in kendisi tek ba§ina Türkiye'den îtalya'ya devredilmi§tir. Dolayisiyla, Meis bölgesinde bulunan diger iki müstakil ada olan Karaada (Rho) ve Fener Adasi (Hypsili) da Lozan'da egemenlik devrine konu olmamiçtir. IL Dünya Sava§i sonrasmda ise italya, 1947 yilinda Paris Ban§ Antla§masinm 14. maddesi hükmünce, Meis dâhil 14 ada ve "biü§ik" adaciklann egemenligini Yunanistan'a devretmi§tir. Ancak sözü edilen "bitiçik adaciklann" hangileñ oldugu ne antlaçma metninde, ne de ekli haritalannda somut olarak belirtilmemiçtir.
Burada önemli olan nokta, Lozan'da Meis'e bagli ada/adaciklar Türkiye egemenliginde birakilmiçtir. Ancak, 4 Ocak 1932 tarihli Türk-îtalyan Sôzleçmesi'yle Meis'e bagli sayüabilecek çok sayida adacik ve kayalik ile Karaada ve Fener Adasi üzerindeki îtalyan egemenligi Türkiye tarafindan tanmmi§tir. Bununla birlikte, Türkiye'nin akit taraf olmadigi 1947 Paris Ban§ Antlaçmasi'nda Meis ve biti§ik adaciklan îtalya'dan Yunanistan'a devredilirken, bu 4 Ocak 1932 Sôzle§mesi'ne herhangi bir aüf yapilmamiç, diplomatik yoldan veya ba§ka bir kanaldan Türkiye'nin konuya iliçkin nzasi alinmamiçtir. Dolayisiyla, Ka§-Meis bölgesinde bulunan ve Meis'e biü§ik olmayan ada, adacik ve kayaliklann egemenlik durumlannm aydinlaülmasi gerekmektedir.54
Zira Karaada ve Fener Adasi, cografî, jeolojik ve jeomorfolojik kistaslar ve veriler nedeniyle, Meis'e bidyik adacik degil, kendi bailarina müstakil birer ada statüsündedir. Bu yüzden, Meis'e biti§ik adacik olmamalan nedeniyle, 1947 Paris Ban§ Antlaçmasi Madde 14 ile Yunanistan'a devredilmemiçtir. Bu iki müstakil ada, Paris Ban§ Anda§masi Madde 43'ün55 konusunu olu§turmaktadir. Buna göre italya, bu iki ada üzerindeki egemenlik haklanndan ve menfaaderinden56 yararlamcisim belirtmeksizin vazgeçmiç olmaktadir. O zaman bunlar, ya sahipsiz ülke statüsüne girecek, ya da ilk sahibi olan Türkiye'ye dönecektir.
Bu konuda, yillar önce 1970'de gazeteci Ömer Sami Co§ar tarafindan Yeni Istanbul gazetesinde yayimlanan Meis Adasi üzerine olan bir yazi dizisinde, amlan yazann Meis civanndaki Karaada (Rho) ve Fener Adasi'nm (Hypsili) egemenligi üzerine yaptigi ara§tirmalardan vardigi sonuç, bu iki adanm Türkiye'ye ait olmasi gerekrigi §eklindedir.57 Hatta Co§ar, bu yazi dizisini yazdigi dönemde, Ka§ Kaymakamligi'na yaptigi ba^vuruyla söz konusu iki adayi Hazine'den saün aimak istemi§ ve 1975 yilinda ise, bu iki adaya giderek, üzerlerine Türk bayragi dikrruytir. Dogal olarak bu gebyme, 1974 Kibns Ban§ Harekâü sonrasi iyice hassasla§an Türk-Yunan ibykilerinin etkisiyle de, o dönemde Yunanistan'da bir hayli tepkiye neden olmu§tur.
Lozan Antla§masi Sonrasinda Ege'de Deniz Sinirina Etkisi Olan Yunan Giri§imleri
Yunanistan, 1923 sonrasinda Lozan'da Bogazönü Adalan ile Saruhan Adalan'nda birçok cografî formasyonu elde etmenin58 verdigi huzurla, II. Dünya Sava§i'na degin Türkiye ile ibykilerini dengeli, ílimli ve banççil tutmaya çaliçir görünmü§tür. Keza Yunanistan, Ege Denizi'ne yönelik siyasalanm Lozan sonrasmda da terk etmeyerek, adalara yönelik tarihi emellerini tek tarafli devlet uygulamalanyla sürdürmü§; özellikle de II. Dünya Sava§i öncesi dönemde gayretlerini Mente§e Adalan üzerinde yogunla§tirmi§tir.
Lozan Ban§ Antla§masi, Yunanistan ile Türkiye arasinda siyasi ve hukuki bir denge ve e§itlik kurmu§tur. Lozan Antla§masi yapildigi zaman, Ege'de Yunanistan ile Türkiye'nin karasulan 3 deniz milidir59 ve bu sayede Ege Denizi'nin % 75'i açik deniz kesimidir.60 Bununla birlikte, Yunanistan, Lozan dengesini bozucu ilk giriçimini 1931 yilinda yapmi§; bu yilda yayinladigi bir Kanun'la, 3 deniz mili oían karasulanm sivil havacilik ve hava polisligi amaciyla 10 deniz mili olarak tespit etmiçdr.61 Diger deyi§le, Ege'de Yunan karasulan deniz sathinda 3 deniz mili, deniz sathimn üzednde havada 10 deniz milidir. Yunanistan bu ulusal düzenlemesini 44 yil sonra 1975 yihnda havacilik bilgi yayim ile dünyaya ilan etrruy ve uyulmasim talep etmiftir.62 Dünyada bir benzeri olmayan, hiçbir uluslararasi hukuk kurali ile bagda§mayan bu farkli uygulamaya dogal olarak hiçbir devlet ve Türkiye uymamaktadir.63
Yunanistan, 17 Eylül 1936 tarih ve 230 sayili "Yunanistan Karasulan Hududunun Tespiri Hakkmda Kanun" ile tek tarafli olarak ve Lozan dengesini yine bozarak, karasulanm 3 deniz milinden 6 deniz miline geniçletrmyrir.64 Diger bir tammlamayla Yunanistan, bu geniyletmeyi saglayan tek bir ulusal Kanun marifetiyle, Ege'nin % 25'ini ülkesel egemenligine katrmytir. Türkiye ise, bu haksiz geli§meye, ancak 28 sene sonra, özellikle Ege Denizi ve Kibns'taki durum ve geliymeleri dikkate alarak, 1964 tarih ve 476 Sayili Karasulan Kanunu65 ile karasulanm 6 deniz mili olarak belirlemi§tir. Bu kanunda, karasulanmn belirlendigi hadar, 1982 BMDHS ve Ege'deki bazi özel §artlar yüzünden, 20 Mayis 1982 tarih ve 2674 Sayili Karasulan Kanunu ile degi§ririlmi§tir.66
Görüldügü gibi, eskiden beri Yunanistan, Ege'de bir yandan hükümranlik alanlanm tek tarafli olarak geni§letirken, öte yandan Türkiye'yi kendi anakarasina hapsedecek bir siyasa izleye gelrruydr. Ancak Türkiye'nin, Türk-Yunan ili§kilerine ve bunun özelinde Ege Denizi'ne yönelik onlarca yildir sürdürdügü iyi niyetli, özensiz, istikrarsiz ve hatta kimi zaman umursamaz olarak tammlanabilecek kimi ulusal poliükalannm da, Yunanistan'in bu örtük ve bilinçli siyasasina destek saglamadigim söylemek zordur. Zira Yunanistan'in 1930'lu yillarda Ege'nin hava ve deniz sahalarinda karasulanna yönelik giri§dgi faaliyedere ilaveten eide ettigi bir diger önemli kazamm, kendisini Ege'de FIR bölgesi (Uçu§ Bilgi Bölgesi: Flight Information Region)67 simrlandinlmasinda göstermi§tir. Bu sorunun temelleri, Ege'de FIR sorumlulugunun, büyük bir talihsizlik ve öngörüsüzlük örnegi gösterilerek,68 Yunanistan'a verilmesi ve istanbul FIR'i ile arasindaki simnn Anadolu sahilleri ile ona en yakin Yunan adalan arasmdan geçirilmesiyle atilmiçtir.69 Yunanistan (Adna FIR), Kibns, Türkiye (Istanbul FIR) ve Ortadogu ülkeleriyle ilgili FIR tespid, ICAO'nun Kasim 1950'de istanbul'da yapilan II. Ortadogu Bölgesel Hava Seyrüsefer Toplantisi'nda eie almmiçtir. Buna göre, Adna-istanbul FIR'imn baü sinm, "Finike'nin güneyinde 35° 55' K - 30° 00' D noktasmdan Türk-Yunan kara sininnm denize ulaçügi 40° 45' K - 26° 10' D noktasma kadar Türkiye'nin bâti sininm takip eder" (The Athinai/Istanbul FIR boundary between points 404500N-0261000E and 360500N-0300000E follows the western fronder of Turkey.) cümlesiyle tarif ve tavsiye edilmiçtir.70 14 Aralik 1950 tarihinde de ICAO Konseyi tarafindan onaylanmiytir. Müteakiben, Mart 1952'de Paris'te yapfian III. Avrupa Akdeniz Bölgesel Hava Seyrüsefer Toplantisi'nda îstanbul FIR simrlan belirlenerek, ICAO'nun 7 numarali haritasinda gôsterilmiçtir.71
Türkiye ile ilgili FIR konusu, ICAO'nun 1958 Cenevre ve 1959 Roma toplanülannda tekrar gündeme gelmiç; Yunanistan'm kabul edilen talepleri dogrultusunda, Türkiye üzerindeki FIR'm Ankara ve îstanbul FIR'i olarak ikiye bôlünmesi kabul edilmi§ür. Yeniden tarif edilen ve belirlenen Ankara ve îstanbul FIR'lan kapsammda, îstanbul FIR'mm bâti simn, Finike güneyindeki 36° 05' K - 30° 00' D noktasmdan 42° 00' K - 28° 10' D noktasmda kadar, Yunanistan ve Bulgaristan ile Türk ulusal simrlan boyunca uzamr. Atina'nm kontrolünde bulunan Ege Denizi'ndeki FIR, bu hali ile Yunan egemenlik sahasi yaninda, Ege açik denizinin de hemen hemen tamamim kapsamaktadir.72
Yunanistan, Îstanbul-Atina FIR smir hattim, Ege'deki Türk-Yunan deniz sinin olarak görmek ve göstermek istemektedir.73 Ancak, iki ülke arasmda ve iki ülkenin de onayiyla ICAO tarafindan genel hatlanyla belirlenmjy bu FIR hattinm Ege Denizi üzerindeki bölümü, hukukî olarak üzerinde anla§ilmi§ bir deniz simn veya iki ülke karasulan simn anlamma gelmemektedir.74 FIR limid, yalmz ca Ege uluslararasi hava sahasim kullanan sivil hava trafiginin kontrolünü Yunanistan'a birakmaktadir.75
Mevcut Türk-Yunan Deniz Simrlannm Durumu
Buraya kadar, Türkiye ile Yunanistan arasinda Ege Denizi'nde herhangi bir ikili veya çok tarafli uluslararasi antlaçmaya konu olarak belirlenmi§, bütüncül bir deniz simn ve karasulan simrlandirmasi hattinm bulunmadigi onaya konulmaya çaliyilmiçnr. Bu meyanda, Ege'de mevcut Türk-Yunan deniz simn, son derece dar iki bölgeyle smirlidir. Bunlardan ilki, kuzeyde iki ülkenin kara sinmmn bittigi noktadaki Meriç nehri mansabindan balayan ve iki devletin karasulan arasinda, -onlarca yildir da muglâklik içerdiginden- tartiçmali deniz yan simndir.
Lozan Ban§ Antlaçmasi'nda Türkiye ile Yunanistan arasindaki karasulannm simnni çizen bir hüküm veya ekleri arasmda bir harita mevcut degildir. Ancak, anda§manm ileriki yillarda i§letilen 5. maddesi hükmü çerçevesinde kurulan deniz yan simn tespit komisyonu, 3 Kasim 1926 tarihinde kabul ettigi Protokol ile76 iki ülke arasmda karasulannm yan simnni, Trakya bölgesindeki kara sininnm Meriç nehri agzi bidminden idbaren Ege'ye dogru çizrmytir. Digerí, ise, daha önce incelendigi §ekilde, güneyde Meis adasi ile Anadolu sahilleri arasmdaki karasulannm 4 Ocak 1932 Sözle§mesi'ndeki kar§dikli simndir.
Bu geligmeler çerçevesinde, Ege'de iki ülke arasindaki deniz simdandirmasina iliçkin §u noktalar belirginle§mektedir: 4 Ocak 1932 Sözle§mesi md. 2 ile Bodrum Körfezi'ndeki Kara Ada üzerinde Türk hâkimiyed tamnmi§; aynca, Meis bölgesinde iki ülke arasinda karasulan simn da belirlenmiçdr.77 Diger deyi§le, güneyde Akdeniz'de karasulan smin, Türkiye ile italya arasmda, Lozan md. 15 ile italya'ya birakilan Meis adasi ile Anadolu sahilleri arasmda çizilen simrdir. Bu deniz simn, 4 Ocak 1932 Sözle§mesi ile tespit edilmi§ ve arulan Sôzle§me'nin 5. maddesi, doguda Tug Burnu ile baüda Volo adasi civanndaki bir noktaya kadar Meis bölgesinde Türkiye ile ítalya arasindaki karasulan sininm belirlemiçdr. Bu simr, Akdeniz'de Türkiye ile üçüncü taraflar arasinda uluslararasi hukuka uygun olarak çizilmiç ve belirlenmiç tek deniz simndir. Kuzeyde ise, Meriç nehrinin denize döküldügü yerden idbaren, iki ülke arasinda tarüymali bir deniz yan simn mevcuttur.
Dolayisiyla Yunanistan'm, 4 Ocak 1932 Sözle§mesi sonrasi yapilan 28 Aralik 1932 tarihli teknisyenler toplanüsi zaptirn, Ege'deki Türk adalan üzerinde kendisine hâkimiyet haklan veren ve sözde bir Türk-Yunan deniz sininm çizen uluslararasi bir anda§ma olarak takdim etmeye çaliçngi görülmektedir. Ancak, Türkiye ile Yunanistan arasinda Ege Denizi'nde Yunanistan'a herhangi bir egemenlik hakki verecek siyasal bir simr çizgisi mevcut degildir.78
Mevcut Türk-Yunan Deniz Sinirlanmn Türk-Yunan Sorunlanna Etldleri
Modern Yunanistan'm tarih sahnesine çikmasmdan bu yana, Ege Denizi'nin kaderi haline gelen yakla§ik 180 yillik Türk-Yunan çekiçmesi, günümüzde "Ege Somnlan" olarak bilinmektedir.79 Bu anlayi§a göre, Yunanistan için Ege'de sadece kita sahanliginm simrlandinlmasi ve egemenligi tartifmali adalar somnlan mevcutmr;80 diger dim konular Türkiye tarafindan suni yaratilmiç, uluslararasi hukuku ihlal edici ve en önemlisi de Yunanistan'm egemenlik haklanna tecavüz eden konulardir.81
Türkiye ise, Yunanistan'm özellikle Lozan Ban§ Antlaçmasi'ndan bu yana Ege'de tek tarafli olarak iyi komyuluk iliçkilerine, hakkaniyete ve uluslararasi hukuka aykm icra ettigi gtrifim ve uygulamalardan kaynaklanan en az sekiz sorun bulundugunu vurgulamaktadir. Bunlar: karasulannm 6 deniz milinin üzerinde geni§letilmesi, kita sahanliginm simrlandinlmasi, Yunanistan'm 10 deniz millik hava sahasi iddialan, FIR (Uçu§ Bilgi bölgesi), egemenligi tartiçmali adalar, gayri-askeri statüdeki adalann silahlandmlmasi, SAR (Arama-Kurtarma-Search And Rescue) ve komuta-kontrol (command and control) sorumluluk sahalan sorunlandir.82
Türkiye ve Yunanistan arasmdaki sorunlan ne tek bir ba§lik altinda toplamak, ne de birbirlerinden bagimsi2 olarak degerlendirmek mümkündür. Ke2a Türk- Yunan iliçkileri, karmaçik bir ilfykiler yumagidir. Bu sorunlar, bir hayli çetrefilli olmanm yamnda, bir hayli de güçlü ç02ümsü2lük kümeleri içerdiginden, ç02ümleri oldukça 2or görünmektedir. Bunda baçlica nedenin, yukanda siralanan sorunlann hepsinin birbirleriyle baglantili olmasi ve büyük bir iç içe geçmi§lige sahip olmalan gösterilebilir. Dolayisiyla, bu sorunlann hiçbiri bir digerinden aynlabilecek nitelikte olmamakla beraber, yine de hepsinin kökenini olu§turan temel bir sorun da yok degildir. Bu sorun, Ege'de Türkiye ile Yunanistan arasinda bir karasulan simrlandirmasimn (deni2 simn) belirlenememfy olmasmda yatmaktadir.83 Ancak, Ege'de iki ülke arasinda bir deni2 simn belirlemek de, oldukça me§akkatli ve 2or bir i§ olacakür. Bunun ba§lica nedenlerini §öyle siralamak mümkündür:
1. Ege Adalan'nm Cografyada Dogru, Aidiyette Ters §ekillenmesi Durumu
Ege'de Yunanistan, kendi kita ülkesine göre denÍ2Ín ters tarafinda ve Anadolu'nun hemen önünde dÍ2Íli ve serpili yÜ2lerce cografî formasyonun egemenligine sahiptir. Hatta iki devletin karasulan günümü2de 6'§ar denÍ2 mili olmasma ragmen, bu Yunan adalannin çogu ile Anadolu arasmdaki mesafeler 6 deni2 milinin altindadir. Dolayisiyla, adalann aidiyetinin bu ters tarafliligi konusu, Ege'de Türk-Yunan sorunlannm dogmasma adeta çanak tutan baçlica tutarsi2ligi oluçturmaktadir. Bu cografî ve dolayisiyla sosyo-politik, hukukî ve iktisadi gerçeklere aykm durum, Ege'de kita sahanligmm smirlandinlmasi, arama kurtarma ve komuta-kontrol sorumluluk sahalan gibi sorunlarda, içinden çikilmasi ve ç02ülmesi mümkün olmayan çikma2lar yaratmaktadir.
2. Ege'de Egemenlikleri Uluslararasi Antla§malarla Yunanistan'a Devredilmemfy Adalann Varligi Durumu
Ege'de egemenligi tartiçmali adalann varhgi, bir ba§ka temel egemenlik sorunudur. 1996 yilinda Bodrum-Gümüçlük açiklanndaki Kardak Kayaliklan'nda ya§anan kri.2 ile ulusal ve uluslararasi dü2eyde gündeme gelen bu yeni sorunun 02ünü, Ege'de 1923 Lo2an ve 1947 Paris Ban§ Anda§malan ile Yunanistan'a devredilmemiç, halen Osmanli imparatorlugu'nun halefi84 Türkiye Cumhuriyeri'nin egemenliginde olan yüzlerce miktardaki ada, adacik ve kayalik olu§turmaktadir. Ek-3'de sunulan 1943 tarihli íngiliz men§eli haritadan da görülecegi üzere, bu adalann çogu Anadolu'nun hemen ônlerinde, Türkiye kita sahanligi üzerinde bulunmakta ve daha da önemlisi, egemenlikleri hiçbir uluslararasi antlaçma ile Yunanistan'a devredilmemif Türk adalandir. Zaten Yunanistan da bu durumun bilincinde olarak 1995 yilinda bunlanmn bazilanm iskâna açarak, hem üzerlerinde Yunan devlet uygulamalan icra etmek, hem de bunlan meskûn kilarak, bunlara kita sahanligi kazandirmak amaci peçine dü§mü§tür. Bununla birlikte, 1996 Kardak Krizi, bu Yunan oyunlanm bozmu§ ve Ege'de iki ülke arasmda bir deniz sininnin olmadigmi bir kez daha teyit etmiçtir.
Aynca Türkiye, Yunanistan'm iddia etrigi gibi, Lozan madde 16 ile dim adalar üzerindeki haklanndan vazgeçmi§ de degildir.85 Bu maddedeki hüküm, Türkiye'nin sahillerinden idbaren 3 deniz milinin di§mda kalan bütün ada, adacik ve kayaliklar üzerindeki haklanndan vazgeçdgi anlamina gelmemektedir. Keza, Türkiye'nin üzerindeki her türlü haklanndan ve sifadanndan vazgeçdgi adalar, egemenlikleri ismen belirtilerek ítalya'ya devredilen adalar ile 13 $ubat 1914 tarihinde Yunan içgali altinda oían ve yine egemenlikleri ismen sayüarak Yunanistan'a devredilen adalardan ibarettir. Bunlar diçinda kalan diger adalarda Türk egemenligi devam etmektedir. Bu meyanda, bugün Ege'de Yunanistan'a ait olan adalar, ancak Osmanli Împaratorlugu/Türkiye Cumhuriyed hâkimiyetinden uluslararasi hukuka uygun olarak Yunanistan ve ítalya'ya devredilen adalardir.86 Geri kalanlar ise, Ege'de Yunanistan'm Türk adalan, yani Türkiye'nin "unutulmayanlan"dir.87
3. Ege'de Yunanistan'in Bozdugu 1923 Lozan Karasulari Dengesine Dönülmesi Zorunlulugu Durumu
Ege Denizi gibi dar ve binlerce cografî formasyonu banndiran kapali bir denizde, Yunanistan'm, 1923'te Lozan ile saglanan dengeyi bozmasi ve karasulanm m deniz milinden 6 deniz miline çikarmasi ve hatta bugün firsatmi buldugun84 da, 1982 tarihli Birle§mi§ Milleder Deniz Hukuku Sözle§mesi'nden88 (BMDHS) aldigi güçle 12 deniz miline çikarma olasiligi, Ege Denizi'ni kullanan hem kiyida§ devlet Türkiye, hem de üçüncü taraf devleder için kabul edilemez bir durumdur. Zira Lozan, iki ülke arasmda siyasî ve hukukî bir e§idik ve denge kurmu§tur.89 Yunanistan, bu dengeyi yillardir gerçekle§tirdigi tek tarafli uygulamalarla bozmaya çali§mi§ ve bunda da büyük oranda ba§anli olmu§tur.
Hälbuki Ege'de Yunanistan ile uzun yillardir çe§itli sorunlar ya§ayan Türkiye için bu deniz, "denizlerin serbest kullammi" ilkesi çerçevesinde hayad öneme sahipdr. Bu anlamda, ulusal ekonomisi bu denize büyük bagimlilik gösteren Türkiye'nin Ege'deki temel menfaatinin, bu cografyadaki "açik denizler" ve seyrüsefer serbesdsinin denizde ve havada kisidanmamasi; bunu saglayacak §ekilde de, Yunanistan ile Türkiye'nin anla§arak, kar§dikli olarak karasulanm mevcut 6 deniz milinin altina indirmeleri ve Lozan'daki 3 deniz mili dengesine geri dönülmesi oldugunu söylemek mümkündür.90
4. Ege'de Kita Sahanligi Payla§iminda Ters Tarafta Bulunan Yunan Adalarma Hak Ettiklerinden Fazla Deniz Yetki Alam Verilmesi Durumu
Türkiye ile Yunanistan, Ege'de deniz simn, karasulan sorunu, egemenligi tarüymali adalar, diger deyi§le egemenlik sorunu çôzülemedigi için, bu denizin kita sahanligmi da hakkaniyede payla§ma yoluna gidememektedirler. Böylece, her iki ülkede Ege'nin içinde kendi karasulan di§inda denizin kita sahanliginda herhangi bir ara§tirma ve benzeri faaliyet yapamamaktadir. Dogu Ege'de Türk anakarasi önünde kuzeyden güneye dizilmi§ Yunan adalan, egemenlik anlaminda denizin ters tarafindan konu§lanmi§lardir. Zira bu adalann tümü, Anadolu'nun kita sahanligi üzerindedirler. Bu takdirde ortaya §öyle bir durum çikmaktadir: Anadolu kita sahanligi Türkiye'ye aittir, ancak bunun üzerindeki adalann egemenligi Yunanistan'a aittir. 1982 BMDHS, üzerinde ya§am oían cografi formasyonlara kita sahanligma sahip olma hakki vermektedir. Ancak bu adalann denizin ters tarafindan ba§ka bir devletin kita sahanligi üzerinde olmamasi gerekmektedir. Aksi takdirde büyük bir çeüyki ve anla§mazlik ortaya çikacaktir.
Nitekim Ege'de de oían budur ve Yunanistan, dogu Ege'de bazi adacik ve kayaliklan gayri-meskûn halden meskün hale getirmeye ve bu §ekilde üzerlerinde ekonomik bir ya§am saglamaya çabyarak, Anadolu kita sahanligi üzerindeki kendi egemenligindeki bir takim cografï formasyonlara kita sahanligi hakki kazandirmak istemektedir. Ancak kanaatimize göre bunlar, hukukî anlamda nafile çabalardir. Zira dünyada ters taraftaki adalara, üzerlerinde insan yerle§imi ve bagimsiz bir ekonomik ya§am bulunsa dahi, kita sahanligi veya münhasir ekonomik böige degil, yalmzca karasulan ve/veya bidyik böige, balikçilik sahalan gibi kisitli deniz yetki alanlan saglandigi görülmektedir. Man§ Denizi'nde íngiltere ile Fransa arasmdaki Kanal Adalan uyu§mazligmda ki, burada Íngiliz adalan hemen Fransa kiyüannm önündedir, durum bu íngiliz adalannm aleyhine olacak §ekilde geli§mi§ür ve Fransa'nm kita sahanligi haklan uluslararasi mahkeme ve hukuk tarafindan korunmu§tur.
5. Ege'de Mevcut Atina-îstanbul FIR Hattinm Yunanistan Tarafindan Türk-Yunan Deniz Sinin Olarak Kabul Ettirilmeye Çali§ilmasi Durumu
Ege Denizi'nde Atina-ístanbul FIR hatü, iki ülke arasmda zaten hiçbir zaman mevcut olmami§ bir deniz sinin veya karasulan sinirlandinlmasi hattini takip eder veya bununla mütenasip bir biçimde çizilmiç nitelikte degildir. Aünaístanbul FIR hattinm, ne böylesi bir durumla, ne de Ege'de Türk-Yunan deniz sinin ile uzaktan yakmdan bir iliçkisi bulunmamaktadir. Bu ili§ki, Ege'ye tamamen hâkim olmak isteyen ve Türkiye'yi Anadolu yanmadasma hapsederek, Türkiye'nin Ege'yi kullanimmi asgariye indirmeyi hedefleyen Yunanistan'm ve onun Helen emperyalizminin bir tezahürüdür. Dolayisiyla Ege'deki FIR hatü, 1947 $ikago Sözle§mesi ve ICAO kurallan geregince te§kil edilmiç ve onaylanmi§, uluslararasi uçu§ güvenligi ile ilgili bir teknik hatür ve deniz sathindaki herhangi bir Türk-Yunan denizi sinm ile ilgisi bulunmamaktadir. Bu konudaki mesnetsiz dayandirmalanm Yunanistan kadar tüm dünya da görmekte, bilmekte ve ancak genellikle Yunan tezlerinin etkisi alünda kalarak, mesnetsiz ve hatall bilgiler içeren haritalar yayimlamaktan da geri durmamaktadirlar.91
Sonuç
Çabymada yapilan inceleme ve analizler sonucunda, Ege'de Yunanistan ile Türkiye arasmda taraflarca üzerinde anla§ilmi§ ve Yunanistan'a herhangi bir egemenlik hakki verecek siyasal bir sinir çizgisinin bulunmadigi tespit edilmiçtir. Ancak, denizdeki bu smirlandirma, iki ülke arasmdaki karasulan sirurlandirmasi ile de dogrudan baglanüli oldugundan, Ege Denizi, Türk-Yunan ili§kilerinin ana eksenini olu§turan bir nitelik kazanmi§ür. Bu yüzden de, Ege'de ortaya çikan herhangi bir anla§mazlik, birbiriyle iiiçkiii birçok tali sorunu da beraberinde getirmektedir. Ege'de iki ülke arasinda mevcut sorunlar yumaginda, iki sorunun temel te§kil etügi görülmektedir. Bunlann, "egemenlik" ve "paylafim" gibi iki hassas hukukî olguyu bünyesinde banndiran "Ege'de deniz simrlan sorunu" ile "Ege'de egemenligi tarnymali adalar sorunu" olduklan ortaya konmaya çabyilmi§ür.
Bu çerçevede, daha eski ve uzun soluklu bir anlaçmazlik olarak, iki ülke arasmda Ege'de deniz simrlannm tespid konusunda çikan görü§ aynliklan temelinde, esasen §u iki hususun yatügi söylenebilir: (1) Ege'nin cografî ve jeolojik açidan kendine özgü dogal özelliklerinin, Yunanistan'm 1830 sonrasi izledigi yayilmaci siyasede olu§turulmu§ suni ve çeliçkili özelliklerle birleçmesi; (2) Ege'nin, Uluslararasi Deniz Hukuku'nun gedrmi§ oldugu hükümlerin uygulanmasina olanak tammayacak denli özel niteliklere sahip olmasi. Dolayisiyla, bu kendine özgülüklerin, Lozan Anda§masi ile ilkeleri kararla§ünlan, ancak henüz harita üzerinde belirlenip bir anla§maya baglanamami§ olan karasulanmn belirsizligi ile birle§ince, Ege'de var oían durumu daha da tartl§mall ve duyarli hale getirdigi görülmektedir.92
Bununla birlikte, iki ülke arasmda Ege'de 1996'da onaya çikan yeni bir sorun, bu denizde henüz belirlenmemi§ Türk-Yunan deniz simrlan sorununu, deyim yerindeyse esir almi§ ve kendisinin çôzümüne kesin bagimli bir hale gedrmi§tir. Bu çerçevede olmak üzere, Ege'de bazi adalar üzerindeki egemenlik belirsizliginin çôzülmesi gerçekleçmeden, iki ülke arasmda deniz simn gibi temel bir sorununun çôzümü mümkün görülmemektedir. Keza Ege'de denizlerin payla§imi sorununa ilaveten, egemenlik sorununun da bir temel sorun olarak ortaya çikmasmm altinda, egemenligi tarti§mali adalann her birinin deniz yetki alanlanna, diger bir ifade ile karasuyu, kita sahanligi ve münhasir ekonomik bölgeye sahip olmasi yatmaktadir. Dolayisiyla, Ege'de tarnymali adalar sorunu, aym zamanda deniz yetki alanlan sorunudur ve Ege'de Türkiye ile Yunanistan arasmda ya§anan sorunlan, özellikle de deniz yetki alanlan sorunlan ile karasulannm payla§imi konulanm dogrudan etkilemektedir. Diger deyi§le, Ege'de bu temel egemenlik sorunu çôzülmeden, ne deniz (karasulan) simrlandirmasmm, ne de kita sahanligi payla§imi gibi deniz yetki alanlan simrlandirmasmm yapilabilmesi mümkün görünmektedir.93
Bu sorunlann çôzüm yolunun da, en ba§ta, iki ülke arasmdaki anlayi§, iyi niyet ve karçilikli hakkaniyete dayali ve bikmadan usanmadan sürdürülmesi gereken her türlü sivil/resmi temas ve müzakereler oldugu kanaatindeyiz.94 Ancak bu müzakerelerde, Yunanistan'in Ege'deki egemenlik ve paylaçim sorunlanna iliçkin istikrarla benimsedigi "siyasal ve ülkesel bütünlük", "adalann deniz yetki alanina sahip olmasi ilkesi" ve "e§it uzaklik ilkesi" §eklindeki yaklaçimlanna karçilik, Türkiye'nin kendi tutumunu, "anlaçmanm esas olmasi", "dogal uzantinin esas alinmasi", "hakça ilkelerin uygulanmasi", "adalann özel durumlar ohi§turmasi", "Ege'nin yan kapali deniz olmasi" ve "Lozan dengesi"95 §eklindeki gôrüçler çerçevesinde çekillendirilmesi ve bunlan tutarli, istikrarli bir biçimde savunmasi, daha makul ve akilci görünmektedir.
2 Isporad tabiri, 'Yunanca olup dagimk manasina" gelmektedir. Bkz. Habibzade Rodoslu Ahmet Kemal, Isporad Adalan ve Tarihçesi (OnikiAda), Çev. Cemalettin Tallaran, Genelkurmay Basim Evi, Ankara, 1996, s. 1.
3 Arif Müfit Mansel, Ege ve Yunan Tari hi, TTK Yayinlan, Ankara, 1988, s. 3.
4 Ege Denizi, yerkabugunun alçalmasi neticesinde Akdeniz'in sulanmn bu alana dolmasiyla oluçmu^tur. Ege, Dogu Akdeniz'in kuzeyinde, Anadolu ile Balkan yarimadalan arasinda kuzeygüney istikametinde uzanan ve kendine has özelliklere sahip yari kapah bir denizdir. Bkz. Fuat înce, "Lozan Bariç Antla§masi ve Ege Adalan", Ankara Üniversitesi Türk Inkilâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi (Lo^an Antla^mast 0%el Sayisi), Yil 26, Sayi 53, 2013, s. 103.
5 Ülkü Halatçi Ulusoy, "Uluslararasi Hukuk Açisindan Ege Hava Sahasinda Türkiye ve Yunanistan Arasindaki Sorunlar", TBB Dergisi, Sayi 109, Kasim-Arakk 2013, s. 304.
6 "Megali idea" ve "Helen Emperyalizmi" konularinda ayrinü için bkz. Bilâl N. ßim^ir (Haz.), Ege Sorunu: Belgeler Cilt-I (1912-191J), TTK Yayinlari, Ankara, 1989, 2. bs. , s. xxviu-xxxviu; Gôkhan Ak, 'Megali idea, Hissiyat, Önyargi ve Güvensizlik Fenomenleri Baglaminda TürkYunan îliçkileri'ne Bir Bakiç", Mare Nostrum Adalar Demanden Kibns'a: Akdeni\ ve Sorunlar, Ed. Ulvi Keser, AKAUM Yayrni, Ankara, 2012, s. 314-322.
7 Cevdet Küçük (Ed.), Türk Hakimiyetinde Ege Adalan'mn Yönetimi, SAEMK Yayinlari, Ankara, 2002, s. 1.
8 Bu Yunanca tabirden hareketie, Yunanistan ve dünya cografya literatüründe bazi Ege adalarimn, "Kuzey Sporatlar", "Güney Sporatlar" veya "Dogu Sporatlar" isimleri alünda gruplandinldigi ve cografî taramlamalarda da genelde Yunan kaynakh bu tabirlerin kullamldigi görülmektedir.
9 Ege adalanmn Osmanlica-Türkçe ve Rumca-Yunanca isimlerini içeren aynnoli bir indeks için bkz. Sertaç Hami Bareren ve Ali Kurumahmut, Ege'de Egemenligi Devredilmemiç Adalar; SAEMK Yaymlan, Ankara, 2003, s. 133-137.
10 Osmanli döneminde Ege Denizi için "Adalar Denizi" ifadesi kullanilmijtir; "...daba çok jeolojik y apryi aksettiren ve bu hav^a için vaktiyle kuüamlmiç oían "Cefiiyir-i Bahr-i Sefid" lajfindan yola çikilarak, bu alana "Adalar Denifi" ismi verilmektedir. Nitekim Osmanli literatüründe bu denfi içinyaygin olarak 'Bahr-i Sefid"yani Akdenfi tabiri kullanilmaktaàr. " Bkz. Küçük, age., s. 2. Yine, örnegin Mahir Mehdi tarafindan yazilan 1898 (1314) tarihli "Bedreka-i Zafer Yahud Teselya ve Yenijehir" adli eserde, Kiklat ada grubu tamtüirken, "Kiklad Dairesi: 1-Kiklad: Adalar denifinde ve Mora yanmadasimn dogu kryilan karçisinda bulunan birçok büyük, küçük adalardir. " ifadesine yer verilmektedir. Bkz. Bayram Kodaman (Yay.Haz.), 1897 Türk-Yunan Savaçi (Teselya Tarihi), TTK Yaymlan, Ankara, 1993, s. 85.
11 Küçük, age., s. 2; Ali Fuat Ôrenç, "Türk Hâkimiyetinde Ege Adalan Tarihi", YeniTürkiye Dergisi, (Dosya: 701 Osmanli Özel Sayisi), Cilt 31, Sayi 1, Ankara 2000, s. 327-328.
12 Cemalettin Ta§kiran, Oniki Ada'nin Dünü ve Bu Günü, Genelkurmay Basim Evi, Ankara, 1996, s. 1.
13 Aynnü için bkz. Cevdet Küçük (Ed.), Ege Adalanmn Egemenlik Devri Tarihçesi, SAEMK Yaymlan, Ankara, 2001, s. 2; Ta§kiran, age., s. 3-4; ßahin Kargin, Ege Adalan'mn HukuksalStatüsü (Ege Sorunlan), Yayinlanmij yüksek lisans tezi, îstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Istanbul, 2010, s. 5-8.
14 1500'lü yillann ba§larinda Osmanli egemenligine girerek, yakla§ik 400 yil Türk kimligi tagiyan ve Türkiye'nin Ka§/Antalya bölgesinde Türk kiyilarimn hemen yam ba§inda, hatta hâlihazirdaki 6 deniz millik Türk karasulanmn içerisinde yer alan Meis adasi, bilinenin aksine, Ege Denizi degil, bir Dogu Akdeniz adasidir. Bkz. Sabahatün Özel, "Meis Adasi ve Ba§langicindan Günümüze Meis Sorunu", Silahli Kuwetler Dergisi, Qlt 114, Sayi 345, Ankara 1995, s. 3. Bu konuda aynnoli bir degerlendirme için bkz. Çerafetün Turan, "Rodos ve 12 Ada'mn Türk Hâkimiyeünden Çiki§i", Belleten, Cilt 29, Sayi 113, 1965, s. 77-119; Ulvi Keser ve Gökhan Ak, "Ege'de Yunanistan'm Türk Adalan: Unutulmayanlar", Motif Akademi, Kibns Özel Sayisi-Ü, 2013/2, s. 146-166; Gökhan Ak, "Meis (Megisti), Karaada (Rho) ve Fener Adasi (Hypsili)'nm Dogu Akdeniz Deniz Yetki Alanlan Sorununa Muhtemel Etkileri" Baçlikli Teblig, 9. Uluslararasi Kibns Ara§ürmalari Kongresi (24-25 Nisan 2014), Dogu Akdeniz Üniversitesi, Gazi Magusa, KKTC, 25 Nisan 2014.
15 Ege Denizi'nin güney baüsmda denizde dagimk bir jekilde toplanmi§ oían geni§ ada grubu kesimine; 'XIX. yü^yil cograjyacilanmn kiyi bölgelere kinâye olarak Kayra Adalan dedikleri de bilinmektedir. Daba sorna bu addan yola çikilarak Meutere Adalan terimi ortaya atilmytir... [Ege hav^asinda] XI. asm sonlannda Türklerin devreye girij mevcut siyasî cekjmeye, tesirleri cok u%un sürecek, farkli bir bqyut ka^andirmakta gecikmemjtir... Batí Anadolu sahiüerine ufanan Türk boylannm bu kesimlerde kurduklan siyasi teyekküüer, a% somayönlerini önlerindeki denisjere çevirdiler. Filolar oluçturarak adalar geçtiler, denizde faaliyette bulundular. Menteçeogullan, Aydinoguüan, Saruhanogullan ve Karesiogullan crym sçamanda birer déni% gücü oluçturan, yönleri esas itibaiiyle adalar deniyine açilan beyliklerdi. " Bkz. Küçük, age., s. 2. Görüldügü gibi, Osmanli döneminde de, Anadolu kiyilan önlerindeki ada gruplanmn isimlendirilmelerinde, daha once Baü Anadolu'da hâkimiyet kurmu? Türk beyliklerinin ve bunlann yerlejtikleri bölgelerden kaynakli cografi isimlerin dikkate alindigi görülmektedir.
16 M. Tevfik Tarkan, "Ege Denizi Kiyilari ve Kita SahanJigi Sorunlan", Atatürk Üniversitesi Edebijat Fakültesi Arajtirma Dergisi, Sayi 7,1976, s. 222-223.
17Mehmet Saka, Ege Demande Türk Haklan, Dergäh Yayinlari, Istanbul, 1974, 3. bs., s. 11.
18 Tarkan, age., s. 220, 228-229.
19 Ege'nin dogusundaki birçok Yunan adasi, Yunan anakarasindan onlarca deniz mili uzakta, Türk anakarasimn ise 5-10 deniz mili içinde yer almaktadir.
20 "Açik Denizler"in, literatürde "Open Seas" olarak bilinmesinin yam sira, bu deniz alanlan aym zamanda "Uluslararasi Sular" (International Waters) olarak da tammlanmaktadir.
21 Celalettin Yavuz, Menteçe Adalan (Oniki Ada)'mn Tarihi, Deniz Harp Okulu Basim Evi, îstanbul, 2003, s. 11-12.
22 îdris Bostan (Ed.), Ege Adalan'mn ídari, Malí ve Sosyal Yapisi, SAEMK Yayinlari, Ankara, 2003, s. iii.
23 Bkz. Küçük, age., s. 4-6.
24 Anadolu topraklarimn bumunun dibindeki ve italyanlarca i§gal edildigi 1912'ye degin Osmank Devleü'nin ba§im bir hayli agritacak olan "ayrilikçi" Sisam adasi hariç; "Yunanistan'm bagimsi^ligi ile sonuçlanan Mora isyam (1821) kisa %amanda adalara da siçradi... Fakat, Osmank Donanmast'mn Mora Isyam 'ni destekleyen devletler tarafindan Navarin Eimam'nda yahlmasi (1827), arkasindan patlak veren Osmank-Rus harbi yüspinden baçta Sisam olmak üspre, adalardaki isyan bastmlamack... [Sisam adasindaki îngiltere, Rusya ve Fransa'mn konsoloslan] el altmdan halki kiçkirtyorlardi (Bk% BOA, HH., nr. 38053). Osmanli Devleti, konunun ancak üç büyüklerle halledilebilecegini anlack. Üç devlete resmen baçvurarak, Sisam'm durumunun da bir sonuca baglanmasmt istedi (Bk%. BOA, HH, nr. 38053, 40556, 4824-1, 48162-2). U%un mü^akerelerden sonra, Sisam'a Osmank egemenliginde kalmak çartryla "muhtariyet" verilmesi kararlaçtinldi (Bk% BOA, HH., nr. 39989-A, 40144, 48162). Osmank Hükûmeti de 10 Aralik 1832 tarihli bir nota ile, Sisam'm muhtar olmasmi kabul ettigni üç büyük devletin elçilerine bilcürdi (Bk%. BOA, BEO, GGD. nr. 1004-64/1, 53AI; BOA, A. MTZ, SM., nr. 1 / 64)." Bkz. Küçük, age., s. 6-7.
25 Bkz. Küçük, age., s. 6.
26 Bunlar arasmda, ístambulya, Rodos, Herke, Kerpe, Ileki, îleryoz, Batnoz, Kelemez, Iipso, Sömbeki, istanköy sayilabilir. Ayrinti için bkz. (BOA, DH-SYS., nr. 75-12/1-17, lef 2, 10,12, 13, 17,21,24, 27/1; BEO, nr. 302975 akt. Küçük, age., s. 9)
27 Bkz. Küçük, age., s. 8-9.
28 Aynnü için bkz. (BOA, Muahedenâme, nr. 372/9 ve 12 akt. Küçük, age., s. 9)
29 Nihat Erim, Devletlararasi Hukuku ve Siyasî Tarih Metinleri (Gtt-I: Osmanli împaratorlugu Antlafmalan), Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayinlari, Ankara, 1953, s. 451-452.
30 Hüseyin Pazarci, Dogu Ege Adalanmn Askerden Anndinlmiç Statüsü, Turhan Kitabevi, Ankara, 1992, Göz. Geç. 2. bs., s. 2.
31 ßim^ir, age., s. liv. Bu konuda aynca bkz. (BOA, HR. SYS. , nr. 1959/4; BOA, DH-SYS. , nr. 112-10/10-1, lef 7,13/1,14,19/1, 26,28, 35, 37,112-10/10-5; BOA, BEO., nr. 267606, lef 1; BOA, A. MTZ. SM., nr. 7/252, lef 59 akt. Küçük, 2001: 9)
32 Bkz. Pazarci, age., s. 2.
33 Aynnü için bkz. (BOA, HR. SYS. , nr. 1987/5, lef 6 akt. Küçük, 2001: 11)
34 Bkz. Pazarci, age., s. 3.
35 Lozan Bariç Antla§masi - Madde 12: "ímro^ ve Bo^caadalariyle Tavfan adalanndan gayri §arki Bahrisefit adalan ve bilhassa Limni, Semondirek, Midilli, Saki%i Sisam ve Nikarya adalan üzerinde Yunan hâkimiyetine dair 17-30 mayis 1913 tarihli Tondra muahedesinin befind ve 1-4 kasim 1913 tarihli Atina muahedednin 15 nd maddeleri ahkâmina tabaan 13 §ubat 1914 tarihinde Yunan Hükümetine tebligedilen karar, if bu muahedenin Italyamn hakimiyeti altina vafedilen ve 15 nd maddede mesfkûr oían adalara müteallik ahkam mahfaz kalmak çartiyle, teyit etmiçtir. Asya sahilinden üç milden dûn mesafede kaim adalar, iç bu muahedede hilâfina sarahat bulunmadikça, Türkiye hâkimiyetinin altinda kalacaklardir." Bkz. Saka, age., s. 90. Lozan Bari? Antla§masi'mn metni için bkz. LNTS (League of Nations Treaty Series), Cilt 28, Sayi 11; Düstur, T. Ill, C.V, 11 Agustos 1339-19 Teçriniewel 1340, istanbul Nemci îstiklal Matbaasi Ba§vekalet Müdewenat Müdiriyeti tarafindan tab ettirilen 1931 yili baskisi. Lozan Bariç Antla§masi ile ilgili en detayli kaynaklardan biri olarak ise bkz. Seha L. Meray (Çev.), Lozan Banç Konferansi: Tutanaklar-Belgeler, [8 kitap], Yapi Kredi Yayinlan, istanbul, 2001, 3. bs.
36 Buna göre, Lozan Bariç Antia§masi'mn 12. maddesi geregince egemenligi Yunanistan'a devredilen adalann di^inda kalan örnegin, Zürafa Kayaliklari, Koyun Adalari, Hurçit Adasi, Nergisçik, Keçi Adasi, Bulamaç, Egek Adasi, Ardacik, Çerte, Herke ve daha yüzlerce ada, adacik ve kayalik ve hatta Girit civannda bulunan Bergitsi, Sign, Tokmakia, Kasonisi, Gavdos, Gavdopula gibi ada ve adaaklar üzerinde Türldye'nin egemenligi, Osmanh Devleti'nin halefi olmasi sebebiyle hukuken devam etmektedir.
37 Lozan Banç Antla§masi - Madde 15: "Türkiye zfrde tâdat olunan adalar üzerindeki bilcümle hukuk ve müstenidatindan italya lehine feragat eder, elyevm, îtalyamn tahti içgalinde bulunan Astamplya, Rodos, Kalki, Skrapanto, Kasos, Tilos, Nisiros, Kalimnos, Lews, Patmos, Lipsos, Sömbekine, îstankqy adalariyle bunlann tevaiinden olan adaaklar ve Meis adasi [2 sayih Haritaya bakilmasi]." Bkz. Saka, age., s. 91.
38 Bkz. Küçük, age., s. 16.
39 Fahir Armaoglu, "Belgelerin îgiginda Oniki Ada meselesi-4 (Yunanistan sava§ bitmeden "ganimet" istiyor)", Tercüman, 30 Kasim 1985, s. 2.
40 Paris (îtalyan) Banç Antla§masi - Madde 14: "ítalya if bu Antlafma ile, afagida belirtilen Onikiada'yi tüm egemenligi ile Yunanistan 'a depreden Stampalia (Astropolia), Rhodes (Rhodos), Calki (Kharki), Scarpanto (Skarpanto), Cassos (Casso), Piscopis (Tilos), Misiros (Nisyros), Calimnos (Kalymnos), Teros, Patmos, Tipsos (Lipso), Simi (Symi), Cos (Kos) ve Castellorisp ve bitifik adaciklar Bu adalar silahsiiflandinlacak ve öyle kalacaklardir Bu adalann Yunanistan'a devri ile ilgili usul ve fartlar, Birlefik Krallik Hükümeti ile Yunanistan arasinda, anlafma ile tespit edilecektir ve bu Antlafmamn yüriirlüge girmesinden itibaren en gef 90 gün içindeyabanci birliklerin çekilmesi içingerekli düspnlemeleryepilacaktir " 10 ßubat 1947 tarihli Paris Ban§ Antla§masi'mn metni için bkz. UNTS (United Nations Treaty Series), Cilt 49, Sayi 3 ve Treaties and Other International Acts Series, No 1648.
41 Ali Kurumahmut (Yay.Haz.), Ege'de Temel Sorun: Egemenligi Tartifmalt Adalar, TTK Yayinlan, Ankara, 1998, s. 7-8.
42 Yine de Mentege Adalari bölgesinde ismen sayilan 13 ada ve bunlara tâbi adaciklann, 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi ile hiçbir zaman yüriirlüge girmemig ve ölü dogmu? bir antla§ma oían 10 Agustos 1920 tarihli Sevr Antla§masi'mn 122. maddeleri ve Lozan Ban§ Antla§masi 15. madde ile italya'ya devredilmesi neticesinde, yayilmaci Yunan emellerinin önüne bir set çekilebildigi söylenebilir. Keza Yunanistan'm, 1950'lerin ilk yarisinda alevlenen Kibns olaylan vesilesiyle, egemenliklerini italya'dan devraldigi bu adalar üzerinden Türkiye'yi Ege'ye hapsetme çabalarimn artacagi görülecektir.
43 Lozan Antlaçmasi'mn 6. maddesinin son paragrafinda, "îf bu muabedede hilâfina bir hüküm olmadikça, hududu bahriye, sahilden üç milden dun mesafede ada ve adaaklan ihtiva ederhükmü mevcuttur. Yine Lozan'in 12. maddesin de aym mealde bir hüküm bulunmaktadir; "Asya sahilinden üç milden dim mesafede kaim adalar, iç bu muabedede hilâfina sarahat bulunmadikça, Türkiye hâkimiyetinin altinda kalacaklanàr." Bu iki hükümden, Ege'de Türkiye ile üçüncü taraflar arasindaki deniz sininmn, diger deyiçle Ege'de Türk karasulan hududunun Lozan akitlerine karçi zimnen 3 deniz mili olarak kabul edildigi inübai edinilebilir. Ancak, gerçekte, Türkiye tarafindan hiçbir yerde, Ege'de kendi karasularimn 3 deniz milinden fazla kabul edilmesine engel ve baglayici açik bir taahhütte bulunulmamiçür.
44 Lozan Antla§masi md. 12 son bölümünde, "Asya sahillerinden üç milden a% mesafede bulunan adalann, antlaçmada aksine bir sarahat olmadigi takdirde, Türkiye hâkimiyetinde kalacaklari' öngörülmü^tür. Antlaçmada baçka bir devletin hâkimiyetinde olacaklari belirtilen adalar ise, 13 Çubat 1914 tarihli Londra Konferansi karanna konu oían adalardan Gôkçeada, Bozcaada ve Tavçan Adalan diçinda kalanlar, Menteçe Adalari ile bu adalara tabi olan adaciklar ve Meis adasmdan ibarettir.
45 Bkz. Saka, age., s. 60; Charles Douglas Booth ve Isabelle Bridge Booth, Italy's Aegean Possessions, Arrowsmith, London, 1928, s. 36.
46 4 Ocak 1932 tarihli "Anadolu Sahilleri ile Meis Adasi Arasindaki Ada ve Adaciklann ve Bodrum Körfezi Kar$isindaki Ada'nin Cihedi Aidiyeti Hakkindaki Sözle^me" metni için bkz. RG (Resmi Gazete), 24 Ocak 1933, Sayi 2313.
47 "Hariciye vekili Dr. Tevfik Rüytü Byte Italya büyük elçisi baron Ponpeo Aloiñ cenaplan son günlerde yapmiy olduklan mükcdemeler esnasinda Anadolu sahiliyle Kastelloriyo adasi arasinda mevcut bayi adalar ve adaciklann ciheti aidiyeti yüyünden Türkiyeyle Italya arasinda mevcut ihtiläß nihayetlendirecek bir itiläfin esaslanni tesbit etmiy olduklannda Türk-Italyan déni% hududunu sureti kat'îyede tesbit eden bir mukavelename bugün hariciye vekcdetinde tarafeyn arasinda tarn bir itilâf dairesinde akt ve imya edilmiytir Bu suretle iki memleket arasinda mevcut ve itimat Uterine müesses münasebetler bugünden itibaren her hangi mahiyette olursa olsun haiyi ehemmiyet bir itilâf sebebinden muarra bulunmaktadir ki, bu hal beyinlerindeki metin dostluga ayami derecede faideli olacaktir. " Bkz. Vakit, (1932) "Italyayla aramizda adalar ihtilâfi halledildi", 5 Ocak, s. 2.
48 1932 belgeleri için ayrica bkz. Kurumahmut, age., Ek. 14 ve 15.
49 Sertaç Hami Bareren, "Ege'de Ada, Adacik ve Kayakklann Uluslararasi Andla§malarla Tayin Edilen Hukuki Statüsü", Ege'de Temel Sorun: Egemenlig Tartiçmah Adalar; Yay.Haz. Ali Kurumahmut, TTK Yaymlan, Ankara, 1998, s. 111; Tallaran, age., s. 84-85.
50 Devlet uygulamalari, aslinda uluslararasi hukukun bir devlet tarafindan nasil yorumlandigim ortaya koyan irade beyanlaridir.
51 'Eger böyle olsaydt, o tarihte mer-i oían Tejkilát-i Esasiye Kanunu'nun (1924 Anayasasi'mn) 26'nci maddesine göre TBMM, 4 Ocak 1932 Söylefmesini 2106 sayili kanunla 14 Ocak 1933'de onaylarken, 28 Aralt k 1932 tarihli belgeyi de onaylardi. " Bkz. Bareren, age., s. 115.
52 Ömegin Yunanistan, 1947 Paris Ban§ Antla§masi'mn görü^meleri sirasinda 28 Aralik 1932 tarihli meine aüf yapilmasim istemij, ancak bu talebi, az önce vurgulanan gerekçelere paralel olarak, özellikle eski SSCB'nin bu zapün geçerliligi hakkindaki güpheleri ve itirazlan nedeniyle reddedilmijtir. Yine Yunanistan'in, ßubat 1950'den ba§lamak üzere, Mayis 1953, Haziran 1955, Ekim 1956 ve Aralik 1962 tarihlerinde Türk Di§i§leri Bakanhgi nezdinde yapügi yazili ve sözlü girijimlerle talep ettigi hususlar, 28 Arahk 1932 tarihli metnin sinir çizen bir antla§ma olmadigim göstermesi ve Ege'nin hukuki statüsünü de teyit etmesi bakimindan ilginçtir. Bkz. Bareren, age., s. 115.
53 Bkz. Bareren, age., s. 116. Bu konuyla ilgili tüm aynnü için bkz. Bareren, age., s. 109-116; Deniz Bölükba§i, Turkey and Greece The Aegean Disputes: A Unique Case in International Law, Cavendish Publishing Limited, London, 2004, s. 100-102.
54 Bkz. Ali Kurumahmut, "Karaada (Ro), Meis ve Fener Adasi (îpsili)", Dogu Akdeniy Deniy Yetki Alanlannda Hukuk ve S iyaset, Yay.Haz. Sertaç Hami Bareren, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayrni, Ankara, 2013, s. 331..
55 Paris Bariç Antla§masi - Madde 43: 'italya, 24 Temmuy 1923'te imyalanan hoyan Andlajmasi'mn 16 'na maddesi geregince sahip olabilecegi bütün hak veyükümlülüklerden vaygeçer. "
56 1923 Lozan Andla§masi Me Karaada ve Fener Adasi'mn egemenligini devralan devlet statüsündeki italya, devredilen ülke kesimleri olan bu iki müstakil ada üzerinde hiçbir zaman fiilen egemenlik tesis etmemiçtir. Ömegin 31 Ocak 1996 itibariyle Karaada gayri-meskûn idi. Fener Adasi üzerinde ise, Osmanli döneminden beri i§letilmekte olan bir fener tesisi mevcut olup, günümüzde Yunanistan'm tasarrufunda igletilmektedir. Bu yüzden, tartigmali da olsa, bu iki müstakil adamn Türkiye'den italya'ya devir igleminin tarn olarak gerçekleçmedigini söylemek mümkündür. Bu konudaki ayrinü için bkz. Sevin Toluner, Milletlerarasi Hukuk Dersleri - Devletin Yetkisi, Beta Yaymevi, istanbul, 1989, 4. bs., s. 8.
57 Bu yazi dizisinin ayrmüsi için bkz. Ömer Sami Cojar, "Türk topraklannda Yunan idaresi var!" / "Lozan antlajmasi yürürlükte degil mi?" / "Kaçakçilar adasi: Meis" / "Meis'deki Rumlugu Yunanistan öldürdü", Yeni Istanbul, 1/4 Haziran 1970, s. 1 ve 7 / 1 ve 7 / 1 ve 7 / 1 ve 7.
58 Lozan Antla§masi md. 12'de teyit olunan 13 ßubat 1914 tarihli Londra Konferansi kararinda, Yunanistan hâkimiyetine birakilan adalar ismen teker teker sayilmamij, o tarihte Yunan iggali alünda olan adalann Gôkçeada, Bozcaada ve Tavçan Adalan hariç olmak üzere, Yunanistan'da kalacaklari belirtümi^tir. 12. maddede bu karara deginilirken, "bnro^veBo^ca adalan ile Tat>fan adalanndan gayri farki Bahn sefit [AkdenisJ adalan ve bilhassa Umni, Semendirek, Midilli, Saki^j Sisam ve Nikatya adalan"Az ilgili karar denmektedir.
59 Ege'nin hukuki statüsünü beürleyen Lozan Bang Antla§masi'nda karasulanmn geni§ligi konusunda açik bir hüküm mevcut degildir. Ancak, amlan antlajmamn 6. madde son paragrafi ile 12. madde son cümlesini o lu § turan hükümlerin birlikte tetkikinden ve konferans sirasinda ahnan
tutumlardan, aynca o dönemde bölgedeki uygulamalardan, taraflann karasulanmn 3 deniz mili genijlikte olmasi anlayigi ile hareket ettikleri anla§ilmaktadir. Bkz. Ali Kurumahmut (Yay.Haz.), Ege'de Temí Sorun: Egemenligi Tartif,malí Adalar, TTK Yayinlari, Ankara, 1998, s. 21. Bununla birlikte, Lozan Ban§ Antla§masi yapildigi dönemde, Ege'de Yunanistan ile Türkiye'nin 3'er deniz millik karasulan di^inda kalan açik deniz alanlanmn, ild ülke arasinda Lozan ile kurulan dengenin bir parçasi oldugunu sôylemek mümkündür. Bkz. Sertaç Hami Bareren, Ege Sorunlan, TÜDAV Yaymlan, Istanbul, 2006, 2. bs. , s. 108.
60 Yunanistan bu dengeyi yillardir yaptigi tek tarafli uygulamalarla bozmaya çali§mi§ ve bunda da büyük oranda ba§anli olmugtur.
61 Hâlbuki bir devletin ulusal hava sahasmm di? simo, varsa, o devletin karasulanmn bittigi hatür. Bkz. Hüseyin Pazara, Uluslararasi Hukuk, Turhan Kitabevi, Ankara, 2006, Gün. 4. bs. , s. 293; Ian Brownlie, Prinríples of Public International Eaw, Qarendon Press, Oxford, 1990, 4. Ed., s. 119.
62 Bkz. Bareren, age., s. 171-180; Kurumahmut, age., s. 27, Ek-26.
63 Bkz. Michael N. Schmitt, "Aegean Angst-The Greek-Turldsh Dispute", Naval War College Review, Cilt 49, Sayi 3, Yaz 1996, s. 59. Ancak Syrigos, Yunanistan'in ulusal hava sahasina iligkin uluslararasi hukukta yeri ve benzeri olmayan özel statüdeki bu devlet uygulamasina, uluslararasi toplumun 1931 'den bu yana nza gösterdigini ve burn tamdigim iddia etmektedir. Bkz. Angelos M. Syrigos, The Status of the Aegean Sea According To International Eaw, Sakkoulas, Athens, 1998, s. 118.
64 M. Aydogan Özman, "Ege'de Karasulan Sorunu", AÜ. SBF Dergisi, Cilt 43, Sayi 3, Temmuz-Aralik 1988, s. 176.
65 Kanunun ayrinüsi için bkz. RG (Resmi Gazete), 25 Mayis 1964, Sayi 11711.
66 Kanunun ayrintisi için bkz. RG (Resmi Gazete), 29 Mayis 1982, Sayi 17703.
67 1947 ßikago Sözle^mesi'ne göre, uluslararasi hava sahalarinda yapilan her türlü sivil uçujun, burada tesis edilmi§ hava trafik hizmet sahalarinda hizmet veren devletlerin teknik denetimi alüna girmesi söz konusudur. Bu hava sahalari, Uçu§ Bilgi Bölgeleri (Flight Information Region (FIR)), Kontrol Sahalari (Control Area (CTE)) ve Kontrol Bölgeleri'dir (Control Zone (CTR)). FIR bölgesi, uçu§ bilgi ve uyari hizmetlerinin saglandigi, smirlari belirlenmi§ bir hava sahasi olarak, ICAO (Uluslararasi Sivil Havacilik Organizasyonu-International Civil Aviation Organization) tarafindan farkli devletlerin sorumluluguna verilmi? bölgelerdir. FIR bölgelerini birbirlerinden ayiran hatlarin saptanmasinda, 1947 Çikago Sözlegmesi ve Eklerinde açiklanan bazi esaslar dikkate ahnmaktadir. Bkz. Bareren, age., s. 180-183. 1947 tarihli Uluslararasi Sivil Havacilik (Chicago) Sözle^mesi için bkz. RG (Resmi Gazete), 12 Haziran 1945, Sayi 6029.
68 Eldm 1946'da Ortadogu ülkelerinin kaülimi ile Kahire'de yapilan ICAO'nun I. Ortadogu Böigesel Toplantisi'nda Türldye'ye, tüm Ege Denizi dâhil, kit'a Yunanistan'i dahi içine alan geni§ bir FIR böige sorumlulugu verilmesi dü§ünülmü§ ve bunun Türk makamlanna önerilmesi kararla§ünlmi§ür. ICAO, 1946 yili içinde, baüda Adriyatik Denizi'ndeki Brindizi FIR hududu ile doguda Rus ve îran hudutlari, kuzeyde Türkiye ve Yunanistan hudutlari ile Karadeniz'de 42° 15' K, güneyde 35° 00' K enlemleri arasinda kalan devasa sahayi bütünü ile Ankara FIR olarak Türkiye'ye teklif etmigtir. Bkz. Bareren, age., s. 183-184. Bu teklifi içeren bahse konu ICAO belgesi ayrmüsi için bkz. (ICAO Document, CA.143, ATC/CA.44, dated October, 15, 1946 akt. Robert K. Turner, "Selected Bibliography", International Organisation, Cilt 1, Sayi 3,1 Eylül 1947, s. 594). Ancak Türkiye, o dönemde bu öneriyi degerlendirememiç ve Ege'de lehine olabilecek büyük bir firsaü kaçirmi^ür. istanbul ve sonrasinda beürlenen Ankara FIR'larimn simrlarimn belirlenmesi sirasinda, Türkiye'nin ilgili ICAO konferans ve toplanülannda izledigi kontrolündeki FIR'lan dar tutma politikasi, genel olarak o yillarda devletlerin, FIR'da verilen hizmetleri külfet gören ve ülkeleri chanda açik denizlerde bir takim teknik, mali ve hukukî gerekçelerle FER hizmeti vermekten kaçinan tavirlanna ko§ut olarak ortaya çikmi^ür. Ancak Türkiye'nin ön göremedigi §u olmu^tur: ileride Yunanistan, uluslararasi arenada bu FER hattini, sanki iki ülke arasinda Ege'de bir deniz (karasulan) siniri imi§ gibi gösterme ve kabul ettirme yoluna gitmi§tir.
69 Ege'de Atina FIR ile istanbul FIR simnm gösteren harita için bkz. Ek-1 Harita.
70 Bkz. ICAO Final Report of the Rules of the Air and Air Traffic Control Committee, Second Middle East Regional Air Navigation Meeting (Istanbul, October-November 1950), ICAO Document 7055, MID/2-RAC, Montreal, February 1951, s. 15,17.
71 Report of the Third European Mediterranean Regional Air Navigation Meeting (Paris, February-March 1952), ICAO Document 7280, EUM 11/1952.
72 Bkz. Ba§eren, age., s. 184-185.
73 Bkz. Bareren, age., s. 185.
74 Bazi ara§ürmacilann, 1952 ve 1958'de ICAO tarafindan belirlenen ve iki ülkenin de onayladigi Atina-istanbul FIR hatünin, Ege'de Türk karasulanmn di§ çizgisini kabaca takip ettigine vurgu yapüklari görülmektedir. Bu konuda örnek olarak bkz. Fotios Moustakis ve Michael Sheehan, "Democratic Peace and the European Security Community: The footnotedox of Greece and Turkey", Mediterranean Quarterly, Cilt 13, Sayi 1, Ki§ 2002, s. 80. Bunun yaninda, ABD Milli Cografî Uzay îstihbarati Ajansi tarafindan yayimlanan L-12 hava yolu haritasinda da Atinaístanbul FIR limitinin, teknik ve planlama amaçlari için yakla§ik olarak çizildigi ve yalmzca hava trafik kontrol hizmetinin iki FIR bölgesi arasmdaki aktanmim gösterdigi ifade edilmektedir (L-12 Hava Yolu Haritasi (Air Map Chart), DOD Flight Information Publication Enroute Low Altitude Europe North Africa and Middle East, US National Geospatial Intelligence Agency, St. Louis, Missouri, 10 March 2001 akt. Gökay Bulut, "Ege Hava Sahasi Sorunlari, Çôzülmü? Olanlar ve Sorunlarin Gelecegi", Güvenlik Stratejileri Dergisi, Yil 8, Sayi 16, Aralik 2012, s. 121).
75 Bulut, agm., s. 121.
76 Bu Protokole göre, Trakya'da Türk-Yunan deniz yan sininmn ba§langiç noktasi, cografi koordinatlari belirsiz bir yildiz ile igaretlenmi^tir. Deniz yan simri ise, Ek-2'de yer alan haritadaki konumuyla 234° istikameünde uzanmaktadir. Haritada sinirin son 3 km.lik kismi gösterilmijtir. Eger Meriç nehrinin mansap kesiminde kara simrimn son 3.5 km.lik bölümünün uzammi dügünülecek olursa, bu takdirde bu sinirin istikametini 275° olmaktadir. Bkz. Kurumahmut, age., Ek-28. Son 9 km.lik bölümün genel dogrultusu ise, 259° olmaktadir. Bkz. Kurumahmut, age., Ek29. Görüldügü gibi, Türk-Yunan karasulanmn yan simn bazi belirsizlikler ta§imaktadir. Ayrica, bu yan sinir, iki devletin karasulanmn 3 deniz mili oldugu dönemde çizilmijtir. Bugün her iki devletin de karasulanmn genigligi 6 deniz milidir. Bu yeni duruma göre bir ayarlama yapmak veya yan simn yeniden belirlemek gerekmektedir. Bkz. Sertaç Hami Bareren, "Ege'de Ada, Adacik ve Kayahklann Uluslararasi Andla§malarla Tayin Edilen Hukukî Statüsü", Ege'de Temel Sorun: Egemenligi Tarh$mah Adalar, Yay.Haz. Ali Kurumahmut, TTK Yayinlan, Ankara, 1998, s. 109-110. Bu konuda kapsamli bir ba§ka degerlendirme olarak bkz. Bölükba§i, age., s. 94-100.
77 Than Uzgel, "Italya'yla iligkiler", Türk Dtf Politikast, Kurtuluf Savalindan Bugütte Olgular, Belgeler, Yorumlar (Cilt-1:1919-1980), Ed. Baskin Oran, Íleti§im Yayinlari, îstanbul, 2002, 6. bs. , s. 294.
78 Bkz. Bareren, age., s. 109.
79 Bu konuda yetkin bir kaynak olarak bkz. Sertaç Hami Bareren, Ege Somnlan, TÜDAV Yaymlan, Istanbul, 2006, 2. bs.
80 Zamamn Yunanistan Hükümet Sözcüsü Yorgos Petalotis; 'Yunanistan ile Türkiye arasinda sadece kita sahanligi somnu bulundugunu" beyan etmektedir. Bkz. Anadolu Ajansi (Atina), "Yunanistan Hükümet Sözcüsü Petalotis: Türkiye ile Sadece Kita Sahanligi Sorunu Var", 11 Mayis 2010. Ancak Sözcü Petalotis bunu söyleye dursun, zamamn Yunan Ana Muhalefet Partisi YDP bile, bazi deneyimli Yunan diplomatlarimn, "Gerçek §u ki, karasulannm genifiigi açikliga kavuçmadan, kita sahanligi belirleneme% Öte y andan, masada "Gri Böigeier" varken, Eahey'e bajvumlabilir mi?" geklinde sorduklanm belirtmektedir. Bkz. To Vima Gazetesi (2010) "Ístik§afi Temaslarin Gri Bölgeleri", 2 Mayis, s. 3.
81 Buna kar^ilik Yunanistan, Türkiye'nin Ege'deki hakli talepleri kargisinda, onlarca yildir; "Bugüne kadar Türk-Yunan Somnlan olarak ortaya konanlar, gerçekte uluslararasi antlaymalann Türkiye tarafindan tek tarafli olarak yommu ve talepleridir "çeklinde genel, ama tutarli ve biünçli bir söylem içeriàndedir.
82 Bkz. Kurumahmut, age., Ek-22.
83 Eski Di§i§leri Bakam Ahmet Davutoglu da, MHP Kocaeli milletvekili Lütfïi Türkkan'in yönelttigi iCYunanIilar tarafmdan ijgal edilen Ege Adalan iddialari"na iligkin soru önergesine yamt verirken, sorunun Lozan ve Paris Antla^malanmn yorumuyla alakali hukukî bir konu oldugunu sôylemi§ ve "Ege'deki déni.£ simrlanmn Yunanistan ile bugüne kadar geçerli bir anlajma ile belirlenmemis olmasi da sorunun diger bir bqyutunu te§kil etmektedir" açiklamasinda bulunmu^tur. Ayrinti için bkz. http://www.bugun.com.tr/son-dakika/ davutoglu-egede-deniz-sinirlari-haberi/603523, (Erijim Tarihi: 24 Eylül 2014).
Halefiyet, bir ülke üzerinde yetkilerin devletier arasmda el degi^ürmesi sekünde tammlanmaktadir. Bir ülke parçasimn bir devletten ötekine devredilmesi durumu, halefiyeün ortaya çiki§ gekillerinden birini oluçturmaktadir. Hiçbir devlet haiz oldugu haktan fazlasim, bir ba§kasina devredemez (Nemo plusjuris transferre potest quam ipse habet) Ayrinti için bkz. Toluner, age.; Aslan Gündüz, Milletlerarasi Hukuk - Temel Belgeler Ömek Kararlar; Beta Yayinevi, Istanbul, 2013, 5. bs.
85 Lozan Ban§ Antla§masi - Madde 16: 'Türkiye, pbu Antlayma'da belirtilen stmrlar disinda bulunan topraklar üzerindeki ya da bu topraklara ilpkin olarak, her türlü haklanyla stfatlanndan ve egemenligi fbu Antlayma da tamnmiy adalardan bayka bütün öteki adalar üzerindeki her türlü haklanndan ve stfatlanndan vazgecmf oldugunu bildirir; bu topraklann ve adalann gelecegi (kaderi), ilgililerce düzenlenmipir y a da duzenleneecektir."
86 Bkz. Bareren, age., s. 81.
87 Bu konuda yapilmij aynntüi bir çaliçma olarak bkz. Keser ve Ak, agm., s. 146-166.
88 Bu Sözle^me'nin metni için bkz. United Nations, The Taw of the Sea-United Nations Convention on the Taw of the Sea, UN Publication, New York, 1997; http://www.un.org/ depts/los/convention_agreements/texts/undos/unclos_e.pdf,(Eri§im Tarihi: 10 Eyliil 2014).
89 A. Mehmet Kocaoglu, "Lozan Bari§ Antla§masi Türkiye Cumhuriyeti'nin Tapu Senedidir", Yeni Forum, Git 17, Sayi 327, Agustos 1996, s. 32-38.
90 Türkiye için, Ege'nin serbest kullammi esasür ve hayatidir; "$u nokta hep unutuluyor Ege'ye sahip çikmakta Türkiye'yi astl hakli gósterecek oían, o denif tepe tepe kuüanarak üzerinde vt^tr vtsgr if yen bir yük,yolcu ve turisyn ulajtmt kurmaktir. Bu ise,ya%tn hafta sonlan Istanbul'dan î^mir'e gidip gelen tek gemiyle bajartlabilecek bir if olamaf' Mümtaz Soysal, "Ege'de ciddiyet", Hürriyet, 16 Mayis 1999, s. 13.
91 Örnegin, Google Map, Türkiye ve çevre denizlerine ili§ldn yayimladigi bir haritada, Türkiye'yi çevreleyen üç denizde, sözde Türkiye'nin deniz smirlanna aüf yapilan mavi renkli - mesnetsiz- bir hat çizmijtir. Ayrinti için bkz. https://maps .gpogle.com/maps/ms?msid=214251874171328371563.0004bc7efbd072039360b& msa=0&ll=38.376115,36.804199&spn=13.852143,28.54248&dg=feature, (Eri^im Tarihi: 7 Eldm 2014). Türkiye Devleti'nin, internet konusunda hassas oldugu ba§ka konularda oldugu gibi, bu türlü ulusal ve ülkesel egemenlik konulannda da aym hassasiyeti göstermesi uygun olacaktir.
92 Adnan Önder, Türk Yunan îliçkileri (Kita Sahanligi Meselesi), Yayinlami§ yüksek lisans tezi, Trakya Üniversitesi Sosyal Biümler Enstitüsü, Edirne, 2008, s. m.
93 Bunu, Yunanlar da; 'ílgili iki ülkeden birisi digerinin toprak bütünlügjine karp itiraylar dile getirirken, Tahey UAD kita sahanligni nasil çiyebilir?" pklinde ifade etmekte ve Yunanh birçok devlet adami ve diplomat dahi, 'Ege'de karasulanmn geniçligi apkliga kavuçmadan, kita sahanligi belirlenemef veya Masada Gri Böigeier varken, Tahey'e bapvurulabilir mi?" §ekünde, somut gerçekleri diüendirmekten kaçinmamaktadtr.
94 Ikili veya çok tarafli müzakereler, çaüçmalann önlenmesinde ve anla§mazliklarin çôzümlenmesinde her zaman en meçru yol olarak kabul edilmektedir. Eski Di§i?leri Bakam Ahmet Davutoglu'nun, Yunan Ta Nea gazetesine verdigi 3 Aralik 2009 tarihli demeç, bu konuda ilginç aynnülar içermektedir. Davutoglu, uzun yillar Ortadogu, Kafkaslar ve Körfez'de yer aldigi müzakerelerde edindigi teerübe ve izlenimleri, "Hermü^akerenin sadeceyü^de 15'isorunun ôsÿyle ilgli, yü^de 25'iyöntem,yü%de 60i dapsikolojiyle ilgili" diyerek aktaran Davutoglu, bunun Türkiye-Yunanistan ilpkileri için de geçerli oldugunu, 'Türkiye, kryilanyakimndaki Yunan adalanmn kendisine tehdit oluçturdugu ve Yunanistan da bu adalann tehlikede oldugunu hissediyorsa hiçbir mü^akere meyve vereme%" §eklinde aktarmaktadir. Bkz. Ceyda Karan, "Yunanistan ile dort düzlem ve Ahlak-i Alai üzerinden i§birligi çabasi", Radikal, 4 Aralik 2009, s. 16.
95 Bkz. Ônder, age., s. 76-97.
96 Bkz. http://www.defence-point.gr/news/?p=44079, (Erijim Tarihi: 8 Ekim 2014).
97 Bkz. Kurumahmut, age., Ek-27.
98 Bkz. Bölükbaji, age., s. 953. Aynca, bu îngiliz haritasina benzer jekilde, 1923 Lozan Antla§masi ile Yunanistan'a egemenlikleri devredilmemi§ Nergisçik Adasi, Eçek Adasi, Bulamaç Adasi, Keçi Adasi, Çerte Adasi ve digerlerini Türldye egemenliginde gösteren ABD ve îngiliz menjeli diger haritalar için bkz. Bölükba§i, age., s. 954, 959, 965.
Kaynaklar
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), HH. (Hatt-i Humayun), nr.38053.
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), HH. (Hatt-i Humayun), nr.38053, 40556, 4824-1, 48162-2.
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), HH. (Hatt-i Humayun), nr.39989-A, 40144,48162.
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), BEO (Bâb-i Alî Evrak Odasi), GGD (Gelen-giden Defteri), nr. 1004-64/1,53-41.
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), A. MTZ, SM (Amedi Kalemi, Eyalet-i Mümtaze, Sisam), nr. 1/64.
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), DH-SYS. (Dahiliye Nezareti, Siyasi), nr. 75-12/117, Lef 2,10,12,13,17, 21, 24, 27/1; BEO (Bâb-i Alî Evrak Odasi), nr. 302975.
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), Muahedenâme, nr. 372/9 ve 12.
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), HR. SYS. (Hariciye Nezareti, Siyasi), nr. 1959/4.
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), DH-SYS. (Dahiliye Nezareti, Siyasi), nr. 11210/10-1, lef 7,13/1,14,19/1,26, 28, 35, 37,112-10/10-5.
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), BEO (Bâb-i Alî Evrak Odasi), nr. 267606, lef 1.
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), A. MTZ. SM. (Amedi Kalemi, Eyalet-i Mümtaze, Sisam), nr. 7/252, lef 59.
BOA (Baçbakanlik Osmanli Arçivi), HR.SYS. (Hariciye Nezareti, Siyasi), nr. 1987/5, lef 6.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Araçtirma Dergisi.
A.Ü. SBF Dergisi.
Belleten.
Hürriyet, 16 Mayis 1999.
International Organization.
Mediterranean Quarterly.
Naval War College Review.
Radikal, 4 Aralik 2009.
RG (Resmi Gazete), 24 Ocak 1933.
RG (Resmi Gazete), 12 Haziran 1945.
RG (Resmi Gazete), 25 Mayis 1964.
RG (Resmi Gazete), 29 Mayis 1982.
Silahli Kuwetler Dergisi.
TBB Dergisi.
Tercüman, 30 Kasim 1985.
To Vima, 2 Mayis 2010.
Vakit, 5 Ocak 1932.
Yeni Forum.
Yeni istanbul, 1/4 Haziran 1970.
Yeni Türkiye Dergisi.
AK Gökhan (2012) "Megali idea, Hissiyat, Önyargi ve Güvensizlik Fenomenleri Baglaminda Türk-Yunan iliçkileri'ne Bir Baki§", Mare Nostrum Adalar Demanden Kibns'a: Akdeni^ ve Sorunlar, Ed. Ulvi Keser, AKAUM Yayini, Ankara, s. 314-322.
AK Gökhan (2014) "Meis (Megisti), Karaada (Rho) ve Fener Adasi (Hypsili)'mn Dogu Akdeniz Deniz Yetki Alanlan Sorununa Muhtemel Etkileri" Baçlikli Teblig, 9. Uluslararasi Kibns Araçürmalan Kongresi (24-25 Nisan 2014), Dogu Akdeniz Üniversitesi, Gazi Magusa, KKTC, 25 Nisan.
Anadolu Ajansi (Atina) (2010) "Yunanistan Hükümet Sözcüsü Petalotis: Türkiye ile Sadece Kita Sahanligi Sorunu Var", 11 Mayis.
ARMAOGLU Fahir (1985) "Belgelerin îçiginda Oniki Ada meselesi-4 (Yunanistan sava§ bitmeden "ganimet" istiyor)", Tercüman, 30 Kasim, s. 2.
BAREREN Sertaç Hami (1998) "Ege'de Ada, Adacik ve Kayaliklann Uluslararasi Andlaçmalarla Tayin Edilen Hukukî Statüsü", Ege'de TemelSorun: Egemenligi Tartismah h Yay.Haz. Ali Kurumahmut, TTK Yayinlan, Ankara, s. 81-116.
BAREREN Sertaç Hami (2006) Ege Sorunlan, TÜDAV Yayinlan, istanbul, 2. bs.
BAREREN Sertaç Hami ve KURUMAHMUT Ali (2003) Ege'de Egemenligi Devredilmemis Adalar, SAEMK Yayinlan, Ankara.
BOOTH Charles Douglas ve BOOTH Isabelle Bridge (1928) Italy's Aegean Possessions, Arrommith, London.
BOSTAN idris (Ed.) (2003) Ege Adalan'mnldan, Malí ve Sosyal Yapisi, SAEMK Yayinlan, Ankara.
BÖLÜKBA$I Deniz (2004) Turkey and Greece The Aegean Disputes: A Unique Case in International Law, Cavendish Publishing Limited, London.
BROWNLIE Ian (1990) Principles of Public International Law, Clarendon Press, Oxford, 4. Ed.
BULUT Gökay (2012) "Ege Hava Sahasi Sorunlan, Çôzülmfiç Olanlar ve Sorunlann Gelecegi", Güvenlik Stratejileri Dergisi, Yil 8, Sayi 16 (Aralik), s. 115-146.
COSAR Ömer Sami (1970) "Türk topraklannda Yunan idaresi var!" / "Lozan antlaçmasi yürürlükte degil mi?" / "Kaçakçilar adasi: Meis" / "Meis'deki Rumlugu Yunanistan öldürdü", Yeni îstanbul, 1/4 Haziran, s. 1 ve 7 / 1 ve 7 / 1 ve 7 / 1 ve 7.
Dustur, T. IB, C.V, 11 Agustos 1339-19 Teçriniewel 1340, îstanbul Nemci îstiklal Matbaasi Ba§vekalet Müdewenat Müdiriyeti tarafindan tab ettirilen 1931 yili baskisi.
ERÎM Nihat (1953/ Devletlararasi Hukuku ve Siyasi Tarih Metinleri (Cilt-I: Osmanli împaratorlugu Antlasmalan), Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayinlan, Ankara.
GÜNDÜZ Aslan (2013) Milletlerarasi Hukuk - Temel Belgeler Ömek Kararlar, Beta Yayinevi, îstanbul, 5. bs.
HALATÇI ULUSOY Ülkü (2013) "Uluslararasi Hukuk Açisindan Ege Hava Sahasinda Türkiye ve Yunanistan Arasindaki Sorunlar", TBB Dergisi, Sayi 109 (Kasim-Aralik), s. 303-334.
ICAO Document, CA. 143, ATC/CA.44, dated October, 15,1946.
ICAO Final Report of the Rules of the Air and Air Traffic Control Committee, Second Middle East Regional Air Navigation Meeting (Istanbul, October-November 1950), ICAO Document 7055, M3D/2-RAC, Montreal, February 1951, s. 15 ve 17.
ÎNCE Fuat (2013) Lozan Ban§ Antlaçmasi ve Ege Adalan, Ankara Üniversitesi Türk Inhlâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi (Loyin Antlasmasi Ö%el Sayrn), Yil 26, Sayi 53, s. 101-128.
KARAN Ceyda (2009) "Yunanistan ile dort düzlem ve Ahlak-i Alai üzerinden içbirligi çabasi", Radikal, 4 Aralik, s. 16.
KARGIN $ahin (2010) Ege Adalan'mn Hukuksal Statüsü (Ege Sorunlan), Yayinlanmiç yüksek lisans tezi, îstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, îstanbul.
KEMAL Habibzade Rodoslu Ahmet (1996) Isporad Adalan ve Tarihçesi (Oniki Ada), Çev. Cemalettin Taçkiran, Genelkurmay Basim Evi, Ankara.
KESER Ulvi ve AK Gökhan (2013/2) Ege'de Yunanistan'in Türk Adalan: Unutulmayanlar, Motif Akademi, Kibns Özel Sayisi-II, s. 146-166.
KOCAOGLU A. Mehmet (1996) Lozan Ban§ Antlaçmasi Türkiye Cumhuriyeti'nin Tapu Senedidir, Yeni Forum, Cilt 17, Sayi 327 (Agustos), s. 32-38.
KODAMAN Bayram (Yay.Haz.) (1993) 1897 Türk-Yunan Savaçi (Teselya Tarihi), TTK Yayinlan, Ankara.
KURUMAHMUT Ali (Yay.Haz.) (1998) Ege'de Temel Sorun: Egemenligi Tartiçmah Adalar, TTK Yayinlan, Ankara.
KURUMAHMUT Ali (2013) "Karaada (Ro), Meis ve Fener Adasi (îpsili)", DoguAkdeni%Deni% Yetki Alanlannda Hukuk ve Siyaset, Yay.Haz. Sertaç Hami Bareren, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayini, Ankara, s. 327-335.
KÜÇÜK Cevdet (Ed.) (2001) Ege Adalanmn Egemenlik Dem Tarihçesi, SAEMK Yayinlan, Ankara.
KÜÇÜK Cevdet (Ed.) (2002) Türk Hakimiyetinde Ege Adalan'nm Yönetimi, SAEMK Yayinlan, Ankara.
L-12 Ham Yolu Haritasi (Air Map Chart), DOD Flight Information Publication Enroute Low Altitude Europe North Africa and Middle East, US National Geospatial Intelligence Agency, St. Louis, Missouri, 10 March 2001.
LNTS (League of Nations Treaty Series), Cilt 28, Sayi 11.
MANSEL Arif Müflt (1988) Ege ve Yunan Tarihi, TTK Yayinlan, Ankara.
MERAY Seha L. (Çev.) (2001) Lozan Ban§ Konferansi: Tutanaklar-Belgeler, [8 kitap], Yapi Kredi Yayinlan, îstanbul, 3. bs.
MOUSTAKIS Fotios ve SHEEHAN Michael (2002) Democratic Peace and the European Security Community: The Paradox of Greece and Turkey, Mediterranean Quarterly, Cilt 13, Sayi 1 (Ki§), s. 69-85.
ÖNDER Adnan (2008) Türk Yunan Iliskileri (Kita Sahanligi Meselesi), Yayinlamiç yüksek lisans tezi, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Edirne.
ÔRENÇ Ali Fuat (2000) Türk Hâkimiyetinde Ege Adalan Tarihi, Yeni Türkiye Dergisi, (Dosya: 701 Osmanli Özel Sayisi), Cilt 31, Sayi 1, Ankara, s. 327-336.
ÖZEL Sabahattin (1995) Meis Adasi ve Baçlangicindan Günümüze Meis Sorunu, Silahh Kuwetler Dergisi, Cilt 114, Sayi 345, Ankara, s. 3-8.
ÖZMAN M. Aydogan (1988) Ege'de Karasulan Sorunu, A. Ü. SBF Dergisi, Cilt 43, Sayi 3 (Temmuz-Aralik), s. 173-182.
PAZARCI Hüseyin (1992) Dogu Ege Adalanmn Askerden Anndinlmis Statüsü, Turhan Kitabevi, Ankara, Gôz. Geç. 2. bs.
PAZARCI Hüseyin (2006) Uluslararasi Hukuk, Turhan Kitabevi, Ankara, Gün. 4. bs.
Report of the Third European Mediterranean Regional Air Navigation Meeting (Paris, February-March 1952), ICAO Document 7280, EUM 11/1952.
RG (Resmi Gazete), 24 Ocak 1933, Sayi 2313 (4 Ocak 1932 tarihli "Anadolu Sahilleri ile Meis Adasi Arasindaki Ada ve Adaciklann ve Bodrum Körfezi Karçisindaki Ada'mn Cihedi Aidiyeti Hakkindaki Sôzleçme").
RG (Resmi Gazete), 12 Haziran 1945, Sayi 6029.
RG (Resmi Gazete), 25 Mayis 1964, Sayi 11711.
RG (Resmi Gazete), 29 Mayis 1982, Sayi 17703.
SAKA Mehmet (1974) Ege Demande Türk Haklan, Dergâh Yayinlan, îstanbul, 3. bs.
SCHMITT Michael N. (1996) Aegean Angst-The Greek-Turkish Dispute, Naval War College Revieiv, Cilt 49, Sayi 3 (Yaz), s. 42-72.
SOYSAL Mümtaz (1999) "Ege'de ciddiyet", Hürriyet, 16 Mayis, s. 13.
SYRIGOS Angelos M. (1998) The Status of the Aegean Sea According To International Earn, Sakkoulas, Athens.
$ÎM$ÎR Bilâl N. (Haz.) (1989) Ege Sorunu: Belgeler Cilt-1 (1912-1913), TTK Yayinlan, Ankara, 2. bs.
TARKAN M. Tevfik (1976) Ege Denizi Kiyilan ve Kita Sahanligi Sorunlan, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arastirma Dergisi, Sayi 7, s. 219-234.
TA$KIRAN Cemalettin (1996) Oniki Ada mn Dünü ve Bu Günü, Genelkurmay Basim Evi, Ankara.
TOLUNER Sevin (1989) Milletlerarasi Hukuk Dersleri - Devletin Yetkisi, Beta Yayinevi, îstanbul, 4.bs.
To Vima Gayetesi (2010) "îstikçafi Temaslann Gri Bölgeleri", 2 Mayis, s. 3.
Treaties and Other International Acts Series, No 1648.
TURAN §erafettin (1965) Rodos ve 12 Ada'mn Türk Hâkimiyetinden Çikiçi, Belletin Cilt 29, Sayi 113, s. 77-119.
TURNER Robert K. (1947) Selected Bibliography, International Organisation, Cilt 1, Sayi 3 (1 Eylül), s. 591-606.
United Nations (1997) The Taw of the Sea-United Nations Convention on the Taw of the Sea, UN Publication, New York.
UNTS (United Nations Treaty Series), Cilt 49, Sayi 3.
UZGEL îlhan (2002) "ítalya'yla Îliçkiler", Türk Dis Politikast, Kurtulus Savasindan Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar (Cilt-I: 1919-1980), Ed. Baskin Oran, îletiçim Yayinlan, Istanbul, 6.bs., s. 292-313.
Vakit (1932) "Italyayla aramizda adalar ihtilâfi halledildi", 5 Ocak, s. 2.
YAVUZ Celalettin (2003) Mentese Adalan (Oniki Adafnin Tarihi, Deniz Harp Okulu Basim Evi, îstanbul.
http://www.un.org/depts/los/convention_agreements/texts/uncios/unclos_e.pdf, 10 Eylül 2014.
http://www.bugun.com.tr/son-dakika/davutoglu-egede-deniz-sinirlari-haberi/603523, 24 Eylül 2014.
https://maps.google.com/maps/ms?msid=214251874171328371563.0004bc7efbd0720 39360b&msa=0&ll=38.376115,36.804199&spn=l 3.852143,28.54248&dg= feature, 7 Ekim 2014.
http://www.defence-point.gr/news/?p=44079, 8 Ekim 2014.
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Hacettepe University, Ataturk Institute for Modern Turkish History Fall 2014
Abstract
When the states' political boundaries are considered, territorial borders of the states are that of which appears in minds in the context of international law rules. However the presence of the maritime boundaries between riparian states of a specific sea area is a reality of international law as well. In this line, the maritime boundary issue in the Aegean Sea, which hardly appears to be a subject of the disputes arose by the different reasons of the issues between two neighbour states Turkey and Greece, and seems as an uncertainty area that is discretion of the minds, is a factor directly affecting Turkish-Greek disputes. Therefore, the issue that Greece seeks to expand her sovereign rights that are transferred by the international treaties in the Aegean Sea and wishes to gain the sovereign rights of all maritime jurisdiction areas and islands outside 3 nautical miles of Anatolian peninsula has the ability to cause new disputes regarding her neighbour Turkey as well as contain some inner inconsistencies. In this respect, the aim of this paper is to analyze and reveal non-existence of any political boundary line that could give sovereign rights to Greece for maritime jurisdiction areas and islands that are not ceded by the international treaties, regarding territorial waters boundaries designated between Turkey, Italy and Greece by the international treaties in the Aegean, developing situations from past to present times and their impacts on Turkish-Greek issues.
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer