Content area
Full Text
ÖZET
1990'larin sonunda iktisat yazininda Yeni NeoKlasik Sentez ya da Yeni Keynesyen Makro Model (YKMM) olarak adlandirilan bir uzlasma meydana gelmistir. Bu uzlasmanin temel özelligi, Yeni Klasik, Reel Is Çevrim Kurami ve Yeni Keynesyen Iktisatin fikirlerinin sentezinden olusmasidir. YKMM bir enflasyon denklemi, bir toplam talep denklemi ve bir para politikasi kuralindan meydana gelmektedir. Bu çalismada YKMM'i tahmin etmek ve bu modelin Türkiye ekonomisindeki dalgalanmalari açiklamada kullanisli olup olmadigini belirlemek için tam bilgi maksimum olabilirlik (The Full Information Maximum Likelihood, FIML) yöntemi kullanilmistir. Elde edilen ilk bulgular, YKMM'in Türkiye ekonomisindeki dalgalanmalari açiklamakta kullanilabilecegini göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Yeni keynesyen makro model, taylor kurali, parasal politika, tam bilgi maksimum olabilirlik yöntemi.
ABSTRACT
A new consensus in macroeconomics called the New Neo-Classical Synthesis or New Keynesian Macroeconomic Model (NKMM) emerged at the end of the 1990s. The fundamental feature of this consensus is that it is formed by the synthesis of ideas from the New Classical, Real Business Cycle, and New Keynesian Models. The NKMM consists of an inflation equation, an aggregate demand equation, and a monetary policy rule. In this paper, the full information maximum likelihood (FIML) method is used to estimate the NKMM and determine whether it is useful in explaining the fluctuations in the Turkish economy. The first implications show that the NKMM can be used to explain the fluctuations in the Turkish economy.
Key Words: The new keynesian macroeconomic model, taylor rule, monetary policy, full information maximum likelihood method.
(ProQuest: ... denotes formulae omitted.)
1. GIRIS
Makro iktisadin yirminci yüzyildaki tarihi üç ayri döneme ayrilarak incelenebilir. (Blanchard,2000:1376). Bu ayrima göre 1940'lardan önceki dönemde makro iktisat teorik bir bütünlüge sahip degildir ve bir kesif dönemi söz konusudur. Çalismalar bir yanda para politikasi diger yandan da is çevrimleri üzerinde yogunlasmistir. 1940 sonrasinda ise makro iktisat alani kapsamli tartismalara konu olmustur. 1980'lere kadar uzanan süreç, IS-LM modeliyle baslayip dinamik genel denge modellerine dogru evrilen bütünlesik bir yaklasimin gelistirildigi, soklarin rolünün ve aktarim mekanizmalarinin belirginlestirildigi bir dönem olmustur. Bu dönem içerisinde 1960'li yillarin sonunda Neo-Klasik Sentez etrafinda bir uzlasma meydana gelmistir. Samuelson (1966:234); 1960'li yillarda Amerika'daki iktisatçilarin, kendilerini "Keynesci" veya "Keynes'e karsi" olarak tanimlamaktan vazgeçtiklerini ve klasik iktisadin temel ilkelerini modern gelir teorisi ile birlestirerek bir senteze ulastiklarini ifade etmistir. 1980'lerden günümüze kadar ise yeni bir kesif...