Content area
Abstract
Bu çalışma mekâna egemen olan nezaket kurallarının kamusallıkla ilişkisini XVIII. yüzyıl Paris salonları üzerinden incelemektedir. Habermasçı kamusallık düşüncesi katılımcıların eşitliğini ve eleştiriye açıklığı merkeze aldığı için kamusallığın kurulabilmesi için kişilerin birbirlerine karşı tutumları önem taşımaktadır. Paris salonlarının işleyişine egemen olan nezaket kuralları da Fransız soyluluk geleneğine uygun olarak katılımcıları belirli mevkilere yerleştirip her birinin ötekine borçlu olduğu tavırların gerçekleştirilmesini talep eder. Salon literatürü, nezaket kurallarının Eski Rejim'de demokratik bir ortamın kurulmasını mümkün kıldığını iddia ederken, bu çalışma karşı kutupta yer alır. Nezaket kurallarının köken ve içeriği, salon davetlerinde yer alanların zümresel arka planları ve birbirleriyle kurdukları ilişki biçimleri ele alınarak salonların kamusallığı mümkün kılacak yapıya sahip olmadığı örneklerle ortaya koyulmuştur.